Vladislav Bajac, birçok dile çevrilen ve büyük beğeni toplayan romanı Bambu Kitabı’nda, inşa ettiği masalsı atmosfer sayesinde okuruyla gerçek dünya arasına fantastik hikâyelerle örülü şeffaf bir perde geriyor. Ardından derin bir yeryüzü tecrübesi ve göz kamaştırıcı hikmet parıltıları ile dolu kahramanların kol gezdiği bir dünyada sersemletici, hayranlık uyandıran bir düşün içinde dolaştırıyor onları.
İlhamını Prenses Kaguya Masalı ya da Bambu Kesicisinin Hikâyesi olarak bilinen kadim bir Japon halk masalından alan Bambu Kitabı’nda Bajac, modern dünyanın bilgisini, geleneksel Japon öğretileriyle; doğumdan ölüme pek çok ritüelde yer alan ve yaşamın her aşamasında insana eşlik etmesi bakımından bilgelik kaynağı olarak görülen bambu bitkisinin sıradışılığıyla birleştiriyor. Kralların, şogunların, keskin kılıçlı samurayların, manastır rahiplerinin sessizlik içindeki bilgece yaşayışları; hayal kırıklıkları, vicdan azapları ve ikilemlerle birleşiyor. Kahramanların, kimi zaman kaybedip kimi zaman buldukları hatta bazen düşmanlarına dönüştükleri esrarengiz çemberler, kâh bir kimlik arayışına kâh mistik bir bütünleşme hissine sebep oluyor.
Eserleri pek çok dile çevrilen, şiir, öykü ve romanlar yazan Bajac, ülkemizde çok sevilen Hamam Balkaniya romanından sonra ikinci kez Türkçede.
Vladislav Bajac, birçok dile çevrilen ve büyük beğeni toplayan romanı Bambu Kitabı’nda, inşa ettiği masalsı atmosfer sayesinde okuruyla gerçek dünya arasına fantastik hikâyelerle örülü şeffaf bir perde geriyor. Ardından derin bir yeryüzü tecrübesi ve göz kamaştırıcı hikmet parıltıları ile dolu kahramanların kol gezdiği bir dünyada sersemletici, hayranlık uyandıran bir düşün içinde dolaştırıyor onları.
İlhamını Prenses Kaguya Masalı ya da Bambu Kesicisinin Hikâyesi olarak bilinen kadim bir Japon halk masalından alan Bambu Kitabı’nda Bajac, modern dünyanın bilgisini, geleneksel Japon öğretileriyle; doğumdan ölüme pek çok ritüelde yer alan ve yaşamın her aşamasında insana eşlik etmesi bakımından bilgelik kaynağı olarak görülen bambu bitkisinin sıradışılığıyla birleştiriyor. Kralların, şogunların, keskin kılıçlı samurayların, manastır rahiplerinin sessizlik içindeki bilgece yaşayışları; hayal kırıklıkları, vicdan azapları ve ikilemlerle birleşiyor. Kahramanların, kimi zaman kaybedip kimi zaman buldukları hatta bazen düşmanlarına dönüştükleri esrarengiz çemberler, kâh bir kimlik arayışına kâh mistik bir bütünleşme hissine sebep oluyor.
Eserleri pek çok dile çevrilen, şiir, öykü ve romanlar yazan Bajac, ülkemizde çok sevilen Hamam Balkaniya romanından sonra ikinci kez Türkçede.