Hayat sürprizlerden mi hoşlanıyor yoksa rastlantılardan mı?
Belki de arada yazı tura atıyordur.
ODTÜ'de öğrenciyken birdenbire kendini bambaşka bir hayatın içinde bulan Şafak, yalnız ve lanetli bir adam olarak geçirdiği yıllardan sonra Büyükada'ya döner. Adada tanıştığı Deniz ona arkadaşlık ederken geçmişin mumunu da yeniden alevlendirir. Şafak'ın düşünmek istemediği anılar bir türlü yakasını bırakmaz. Sevdiklerini bir bir elinden alan hayatla hesaplaşma ve yüzleşme vaktidir artık. Biri aydınlığa, diğeri karanlığa açılan iki yol vardır ve Şafak'ın aydınlığa ulaşmak için karanlık yoldan geçmesi kaçınılmazdır.
Attilâ İlhan Roman Ödülü sahibi Murat Özsan'dan aşka, kavuşamamaya, cesarete, tercihlere dair sürprizli bir roman Bana Borcun Var…
Yaralarla uyanacağımızı bilmiyorduk. Sevgilerin insanlara neler yaptırabileceğini, nice yıkımların altında da hiç beklenmedik sevgilerin yatabileceğini... Mutlulukları bir hiç uğruna kaybettiğimizi öğrendiğimizde suçlunun ve masumun kim olduğunu düşünecektik. Aslında hepsi sevgide buluşuyordu; mutluluk da, mutsuzluk da, suçluluk da, masumiyet de... O zaman kime kızacaktık?
Hayat sürprizlerden mi hoşlanıyor yoksa rastlantılardan mı?
Belki de arada yazı tura atıyordur.
ODTÜ'de öğrenciyken birdenbire kendini bambaşka bir hayatın içinde bulan Şafak, yalnız ve lanetli bir adam olarak geçirdiği yıllardan sonra Büyükada'ya döner. Adada tanıştığı Deniz ona arkadaşlık ederken geçmişin mumunu da yeniden alevlendirir. Şafak'ın düşünmek istemediği anılar bir türlü yakasını bırakmaz. Sevdiklerini bir bir elinden alan hayatla hesaplaşma ve yüzleşme vaktidir artık. Biri aydınlığa, diğeri karanlığa açılan iki yol vardır ve Şafak'ın aydınlığa ulaşmak için karanlık yoldan geçmesi kaçınılmazdır.
Attilâ İlhan Roman Ödülü sahibi Murat Özsan'dan aşka, kavuşamamaya, cesarete, tercihlere dair sürprizli bir roman Bana Borcun Var…
Yaralarla uyanacağımızı bilmiyorduk. Sevgilerin insanlara neler yaptırabileceğini, nice yıkımların altında da hiç beklenmedik sevgilerin yatabileceğini... Mutlulukları bir hiç uğruna kaybettiğimizi öğrendiğimizde suçlunun ve masumun kim olduğunu düşünecektik. Aslında hepsi sevgide buluşuyordu; mutluluk da, mutsuzluk da, suçluluk da, masumiyet de... O zaman kime kızacaktık?