Estetik emek, çalışma hayatında aslında hep var olan, olması gerektiği kanıksanmış ancak çoğu zaman göz ardı edilen ve duygusal emeğin de bir uzantısı olarak kabul edilen emek türüdür. Estetik emek, istihdama katılma sürecinde belirli bir aşamaya kadar çalışanın kendi tercihi iken, kendi tercihi olmaktan çıkarak yöneticisinin istekleri doğrultusunda zorunluluğa ve yaptırıma dönüşmesi, son zamanlarda estetik emeğin mercek altına alınmasına ve bu alanda sıkça araştırmalar yapılmasına yol açmıştır.
Sağlık bilimleri, turizm sektörü, güzel sanatlar gibi birçok farklı disiplin alanlarının araştırma konusu olan estetik emek kavramı, sosyal bilimler alanında kapsamlı biçimde yeterince ele alınmamıştır. Oysa çalışma hayatı, insan ömrünün büyük bir kısmını kapsadığı gibi çalışanın gününün yaklaşık üçte birini de geçirdiği yaşam alanıdır. Dolayısıyla çalışanın her anlamda sağlıklı bir birey olarak toplumda var olabilmesi için çalışma koşullarının önemli olduğu göz ardı edilmemelidir.
Elinizdeki kitap, estetik emeği kamu bankaları ve özel bankalar ayrımında kadın ve erkek çalışanlar açısından ele alarak sektöre ilişkin çalışan deneyimlerini gözetim, habitus ve nesneleştirme perspektifinden değerlendirmektedir. Ayrıca teorik bilginin pratikte var olan halini ortaya çıkarma amaçlanmıştır.
Estetik emek, çalışma hayatında aslında hep var olan, olması gerektiği kanıksanmış ancak çoğu zaman göz ardı edilen ve duygusal emeğin de bir uzantısı olarak kabul edilen emek türüdür. Estetik emek, istihdama katılma sürecinde belirli bir aşamaya kadar çalışanın kendi tercihi iken, kendi tercihi olmaktan çıkarak yöneticisinin istekleri doğrultusunda zorunluluğa ve yaptırıma dönüşmesi, son zamanlarda estetik emeğin mercek altına alınmasına ve bu alanda sıkça araştırmalar yapılmasına yol açmıştır.
Sağlık bilimleri, turizm sektörü, güzel sanatlar gibi birçok farklı disiplin alanlarının araştırma konusu olan estetik emek kavramı, sosyal bilimler alanında kapsamlı biçimde yeterince ele alınmamıştır. Oysa çalışma hayatı, insan ömrünün büyük bir kısmını kapsadığı gibi çalışanın gününün yaklaşık üçte birini de geçirdiği yaşam alanıdır. Dolayısıyla çalışanın her anlamda sağlıklı bir birey olarak toplumda var olabilmesi için çalışma koşullarının önemli olduğu göz ardı edilmemelidir.
Elinizdeki kitap, estetik emeği kamu bankaları ve özel bankalar ayrımında kadın ve erkek çalışanlar açısından ele alarak sektöre ilişkin çalışan deneyimlerini gözetim, habitus ve nesneleştirme perspektifinden değerlendirmektedir. Ayrıca teorik bilginin pratikte var olan halini ortaya çıkarma amaçlanmıştır.