Birleşmiş Milletler Şartı, uluslararası barış ve güvenliğin korunması hususundaki başlıca sorumluluğu Güvenlik Konseyi'ne bırakmıştır. Güvenlik Konseyi'nde bulunan beş daimi üyenin sahip olduğu veto yetkisi, bu devletlere Konsey'deki kararların alınmamasını sağlama imkanı vermektedir. Daimi üyelerin sahip olduğu bu yetki sebebiyle, örgütün kurulduğu andan günümüze değin pek çok uyuşmazlık çözümsüz kalmış, çatışma ortamları barışa kavuşamamış ve milyonlarca insan hayatını kaybetmiştir. Yakın tarihli bir örnek olan Suriye'de bir insanlık dramı yaşanmış, milyonlarca insan yurtlarını terk etmek zorunda kalmış fakat uluslararası toplum bu sorunun karşısında etkin bir çözüm üretememiştir. Suriye gibi onlarca örneğin varlığı sebebiyle, böylesi sorunların çözümü için alternatif hukuki yolların incelenmesi ve değerlendirilmesi zaruret haline gelmiştir. Barış İçin Birlik Kararı, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 1950 tarihinde, sistemin veto kaynaklı tıkanması dolayısıyla alınmıştır. Karar, Güvenlik Konseyi'nin başarısız olması durumunda kuvvet kullanılmasını da içerebilecek kolektif önlemlerin Genel Kurul eliyle tavsiye edilmesine dairdir. Güvenlik Konseyi'nin çatışma durumlarında ve insancıl gerekliliklerin varlığı hallerinde artan bir eğilimle pasif konumda kalması, uluslararası barış ve güvenlik konusunda ikincil sorumluluğa sahip organ olan Genel Kurul'un harekete geçmesini zaruri kılmaktadır. Bu kitap, daimi üyelerin vetosu sebebiyle ortaya çıkan çözümsüzlüğe bir alternatif teşkil edebilecek olan Barış İçin Birlik Kararı'na ilişkindir.
Birleşmiş Milletler Şartı, uluslararası barış ve güvenliğin korunması hususundaki başlıca sorumluluğu Güvenlik Konseyi'ne bırakmıştır. Güvenlik Konseyi'nde bulunan beş daimi üyenin sahip olduğu veto yetkisi, bu devletlere Konsey'deki kararların alınmamasını sağlama imkanı vermektedir. Daimi üyelerin sahip olduğu bu yetki sebebiyle, örgütün kurulduğu andan günümüze değin pek çok uyuşmazlık çözümsüz kalmış, çatışma ortamları barışa kavuşamamış ve milyonlarca insan hayatını kaybetmiştir. Yakın tarihli bir örnek olan Suriye'de bir insanlık dramı yaşanmış, milyonlarca insan yurtlarını terk etmek zorunda kalmış fakat uluslararası toplum bu sorunun karşısında etkin bir çözüm üretememiştir. Suriye gibi onlarca örneğin varlığı sebebiyle, böylesi sorunların çözümü için alternatif hukuki yolların incelenmesi ve değerlendirilmesi zaruret haline gelmiştir. Barış İçin Birlik Kararı, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 1950 tarihinde, sistemin veto kaynaklı tıkanması dolayısıyla alınmıştır. Karar, Güvenlik Konseyi'nin başarısız olması durumunda kuvvet kullanılmasını da içerebilecek kolektif önlemlerin Genel Kurul eliyle tavsiye edilmesine dairdir. Güvenlik Konseyi'nin çatışma durumlarında ve insancıl gerekliliklerin varlığı hallerinde artan bir eğilimle pasif konumda kalması, uluslararası barış ve güvenlik konusunda ikincil sorumluluğa sahip organ olan Genel Kurul'un harekete geçmesini zaruri kılmaktadır. Bu kitap, daimi üyelerin vetosu sebebiyle ortaya çıkan çözümsüzlüğe bir alternatif teşkil edebilecek olan Barış İçin Birlik Kararı'na ilişkindir.