Toplanma özgürlüğünün sınırlandırılmasına ilişkin Mahkeme’nin denetim sistemi, müdahalenin yasallığından müdahale şekline kadar ayrıntılı bir inceleme içermektedir. Bu noktada taraf devletlerin denetim aşaması gerekliliklerini yerine getirmediği veya bu aşamalara Mahkeme’nin amaçladığından farklı bir anlam yüklediği görülmektedir. AİHM benimsediği özerk kavramlar doktrini dolayısıyla taraf devletlerin değerlendirmeleriyle bağlı kalmayarak müdahaleye dair kavramları özgün biçimde yorumlamaktadır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi hükümleri ve Mahkeme’nin ısrarla vurguladığı güvencelerin ihlal edilmesi, insan hak ve özgürlükleri alanında önemli bir problem olarak durmaktadır. Bu çalışmanın amacı da toplanma özgürlüğüne ilişkin standartları ve “üç aşamalı test2” olarak adlandırılan pratiğin özgürlük üzerinde nasıl uygulandığını ortaya koymaktır. Nitekim üç aşamalı testin ortaya konulması Mahkeme’nin bu standartları belirlerken kullandığı metodolojiyi anlamak açısından önem arz etmektedir.
Mahkeme’nin denetim sistemini açıklığa kavuşturabilmek için öncelikle toplanma özgürlüğünün kapsamı belirlenmelidir. Bu bağlamda çalışmamızın ilk bölümünde kavramsal çerçeve çizilmeye çalışılarak toplanma özgürlüğünün ne ifade ettiği ortaya konulmaya çalışılmıştır. Bu amaçla toplanmanın unsurları ve farklı görünüm biçimleri incelenmiştir. Akabinde AİHS tarafından “barışçıl” olarak nitelenen toplanmanın nasıl gerçekleşeceği, toplantıyı barışçıl olmaktan çıkarıp çıkarmayan fiiller ele alınmıştır.
Toplanma özgürlüğünün sınırlandırılmasına ilişkin Mahkeme’nin denetim sistemi, müdahalenin yasallığından müdahale şekline kadar ayrıntılı bir inceleme içermektedir. Bu noktada taraf devletlerin denetim aşaması gerekliliklerini yerine getirmediği veya bu aşamalara Mahkeme’nin amaçladığından farklı bir anlam yüklediği görülmektedir. AİHM benimsediği özerk kavramlar doktrini dolayısıyla taraf devletlerin değerlendirmeleriyle bağlı kalmayarak müdahaleye dair kavramları özgün biçimde yorumlamaktadır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi hükümleri ve Mahkeme’nin ısrarla vurguladığı güvencelerin ihlal edilmesi, insan hak ve özgürlükleri alanında önemli bir problem olarak durmaktadır. Bu çalışmanın amacı da toplanma özgürlüğüne ilişkin standartları ve “üç aşamalı test2” olarak adlandırılan pratiğin özgürlük üzerinde nasıl uygulandığını ortaya koymaktır. Nitekim üç aşamalı testin ortaya konulması Mahkeme’nin bu standartları belirlerken kullandığı metodolojiyi anlamak açısından önem arz etmektedir.
Mahkeme’nin denetim sistemini açıklığa kavuşturabilmek için öncelikle toplanma özgürlüğünün kapsamı belirlenmelidir. Bu bağlamda çalışmamızın ilk bölümünde kavramsal çerçeve çizilmeye çalışılarak toplanma özgürlüğünün ne ifade ettiği ortaya konulmaya çalışılmıştır. Bu amaçla toplanmanın unsurları ve farklı görünüm biçimleri incelenmiştir. Akabinde AİHS tarafından “barışçıl” olarak nitelenen toplanmanın nasıl gerçekleşeceği, toplantıyı barışçıl olmaktan çıkarıp çıkarmayan fiiller ele alınmıştır.