Adam’ın annesi onu ormana getirdiğinde, geri döneceğine ve Adam’ı alacağına söz verir. Aynı gün Adam, ormanda sınıf arkadaşı Thomas’la karşılaşır. Thomas’ın annesi de oğlunu saklamak için buraya getirmiştir.
Savaş patlak verdiğinde, annelerinin hemen dönemeyeceğini anlayan iki çocuğun ormanda hayatta kalmanın bir yolunu bulmaları gerekir. Adam ve Thomas etraftan topladıkları dallarla kendilerine küçük bir ağaç ev inşa ederler. Şans eseri karşılaştıkları eski okul arkadaşları Mina, onlara gizli gizli yiyecek getirerek hayatını tehlikeye atar.
Kış şiddetini artırdığında, ısınmak ve yiyecek bulmak zorlaşır. Savaşın sesleri ormanda büsbütün hissedilmekte ve işler daha kötüye gitmektedir. En çok ihtiyaç duydukları anda bir mucize gerçekleşir.
Başka Dünyadan Gelen Kız, dokuz yaşındaki Adam ve Thomas’ın İkinci Dünya Savaşı sırasında, bir ormanda saklanarak hayatta kalmalarının akıllardan kolay kolay çıkmayacak hikâyesi.
Ödüllü yazar Aharon Appelfeld, kendi deneyiminden ilhamla yazdığı bu hikâyede insanlığın evrensel konularını, sevgiyi, cesareti ve arkadaşlığı sakin ve hassas bir tonla ele alıyor.
Adam’ın annesi onu ormana getirdiğinde, geri döneceğine ve Adam’ı alacağına söz verir. Aynı gün Adam, ormanda sınıf arkadaşı Thomas’la karşılaşır. Thomas’ın annesi de oğlunu saklamak için buraya getirmiştir.
Savaş patlak verdiğinde, annelerinin hemen dönemeyeceğini anlayan iki çocuğun ormanda hayatta kalmanın bir yolunu bulmaları gerekir. Adam ve Thomas etraftan topladıkları dallarla kendilerine küçük bir ağaç ev inşa ederler. Şans eseri karşılaştıkları eski okul arkadaşları Mina, onlara gizli gizli yiyecek getirerek hayatını tehlikeye atar.
Kış şiddetini artırdığında, ısınmak ve yiyecek bulmak zorlaşır. Savaşın sesleri ormanda büsbütün hissedilmekte ve işler daha kötüye gitmektedir. En çok ihtiyaç duydukları anda bir mucize gerçekleşir.
Başka Dünyadan Gelen Kız, dokuz yaşındaki Adam ve Thomas’ın İkinci Dünya Savaşı sırasında, bir ormanda saklanarak hayatta kalmalarının akıllardan kolay kolay çıkmayacak hikâyesi.
Ödüllü yazar Aharon Appelfeld, kendi deneyiminden ilhamla yazdığı bu hikâyede insanlığın evrensel konularını, sevgiyi, cesareti ve arkadaşlığı sakin ve hassas bir tonla ele alıyor.