Başlangıçtan Günümüze Kara Koyunlular

Stok Kodu:
9786256916661
Boyut:
13x21
Sayfa Sayısı:
336
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024-12
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%24 indirimli
400,00TL
304,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 37,16TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9786256916661
1356108
Başlangıçtan Günümüze Kara Koyunlular
Başlangıçtan Günümüze Kara Koyunlular
304.00

Hemen hemen Osmanlı Devletiyle çağdaş olan Kara-koyunlu Türkmen Devleti, kurulduğu tarihten (1351) itibaren kısa sürede sınırlarını Erciş merkez olmak üzere Van Gölü Havzasından Kafkaslara, Basra Körfezine, Türkistan içlerine kadar uzatır. Timur’un ardı ardına giriştiği Anadolu seferlerini de son Ankara muharebesine kadar önüne geçer. Devletin tamamen dağılma¬sıyla (1470) bir Kara-koyunlu aşiretinin Hindistan’da bazı yerleri fethederek burada devlet kurmaları da Türkmen devlet anlayışı¬nın bir başka numunesi olur. 
Çalışmamıza konu olan Kara-koyunlular hakkındaki ki¬tap, gerek Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da kurulan Ak-koyunlu, Artuklu ve üzerlerine gelen Celayirli, Timurlu, Memluklu ve Gürcüler arasında “Devlet” olma mücadeleleriyle, kendi içlerindeki iktidar kavgalarıyla, dönemin gölgede kalmış hadiselerine ışık tutarken, diğer yandan henüz oluşum aşamasını tamamlamamış olan Osmanlı Devletine, Doğu’dan gelen Timur ve ar-dıllarına karşı engel teşkil eden Kara-koyunlu Türkmen Devleti hakkında ilginç bilgiler sunmaktadır.
Kara-koyunlu Türkmenleri, 14. Yüzyılın ortalarında Van Gölü’nün kuzeyinde yer alan Erciş’i merkez yaparak, günümüzdeki sınırlarıyla İran, Irak, Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenis¬tan’ın tamamının yanı sıra Suriye kuzeydoğusu, Doğu Kara¬deniz, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’da bir asrı aşkın müddet hüküm sürmüşlerdir. 
Oğuzların başta Yazır olmak üzere; Yıva ve muhtelif boy¬larına mensup olan Kara Koyunlu Türkmenleri, Cengiz Han’ın buyruğu altına girmeyi reddederek uzun süren savaşlar sonrasın¬da göç etmiş, otuz bin çadırla başta Erciş, Bitlis, Erzurum olmak üzere Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Musul ve Azerbaycan’a gelmişlerdir. 
Van Gölü Havzası’nı ellerinde bulunduran Türkleşmiş İlhanlı ardılı Moğol devletleri olan Celayirliler, Uyratlar ve Sutaylıları saf dışı bırakarak bölgeyi kısa sürede yeniden Türkmen yurdu haline getiren Kara-koyunlular, Timur ve oğulları karşısında uğradıkları mağlubiyetlere rağmen Doğu ve Güneydoğu Anadolu’yu elde tutmaya azami gayret etmişlerdir. 
Kara-koyunlular kudretli beyleri Kara Yusuf döneminde (1390-1420) henüz küçük bir beylik iken, kısa sürede bölgedeki dengeleri değiştirebilecek güçlü bir devlet haline gelirler. Batı¬da Osmanlı, Doğuda Timur Devleti, Güneyde ise Memluklular ile komşu olan Kara-koyunluların cihan devleti haline gelmesi ise son hükümdarları Cihan Şah (1436-1467) devrine rastlar. Bu dönem, Kara-koyunlu Türkmenleri’nin İran’ı da aşarak Timur¬lular’ın başkenti Herat’ı ele geçirdikleri dönemdir. 
Kara-koyunlular 15. yüzyılın üçüncü çeyreğine gelindiğinde, cihan devleti olma yolunda büyük hamleler yaparak 3 milyon km2 topraklara hükmederler. Kısa bir süre sonra da, ezeli rakipleri olan düşman kardeşleri Ak-koyunlular tarafından mağlup edilerek tarih sahnesinden çekilirler.

Hemen hemen Osmanlı Devletiyle çağdaş olan Kara-koyunlu Türkmen Devleti, kurulduğu tarihten (1351) itibaren kısa sürede sınırlarını Erciş merkez olmak üzere Van Gölü Havzasından Kafkaslara, Basra Körfezine, Türkistan içlerine kadar uzatır. Timur’un ardı ardına giriştiği Anadolu seferlerini de son Ankara muharebesine kadar önüne geçer. Devletin tamamen dağılma¬sıyla (1470) bir Kara-koyunlu aşiretinin Hindistan’da bazı yerleri fethederek burada devlet kurmaları da Türkmen devlet anlayışı¬nın bir başka numunesi olur. 
Çalışmamıza konu olan Kara-koyunlular hakkındaki ki¬tap, gerek Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da kurulan Ak-koyunlu, Artuklu ve üzerlerine gelen Celayirli, Timurlu, Memluklu ve Gürcüler arasında “Devlet” olma mücadeleleriyle, kendi içlerindeki iktidar kavgalarıyla, dönemin gölgede kalmış hadiselerine ışık tutarken, diğer yandan henüz oluşum aşamasını tamamlamamış olan Osmanlı Devletine, Doğu’dan gelen Timur ve ar-dıllarına karşı engel teşkil eden Kara-koyunlu Türkmen Devleti hakkında ilginç bilgiler sunmaktadır.
Kara-koyunlu Türkmenleri, 14. Yüzyılın ortalarında Van Gölü’nün kuzeyinde yer alan Erciş’i merkez yaparak, günümüzdeki sınırlarıyla İran, Irak, Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenis¬tan’ın tamamının yanı sıra Suriye kuzeydoğusu, Doğu Kara¬deniz, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’da bir asrı aşkın müddet hüküm sürmüşlerdir. 
Oğuzların başta Yazır olmak üzere; Yıva ve muhtelif boy¬larına mensup olan Kara Koyunlu Türkmenleri, Cengiz Han’ın buyruğu altına girmeyi reddederek uzun süren savaşlar sonrasın¬da göç etmiş, otuz bin çadırla başta Erciş, Bitlis, Erzurum olmak üzere Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Musul ve Azerbaycan’a gelmişlerdir. 
Van Gölü Havzası’nı ellerinde bulunduran Türkleşmiş İlhanlı ardılı Moğol devletleri olan Celayirliler, Uyratlar ve Sutaylıları saf dışı bırakarak bölgeyi kısa sürede yeniden Türkmen yurdu haline getiren Kara-koyunlular, Timur ve oğulları karşısında uğradıkları mağlubiyetlere rağmen Doğu ve Güneydoğu Anadolu’yu elde tutmaya azami gayret etmişlerdir. 
Kara-koyunlular kudretli beyleri Kara Yusuf döneminde (1390-1420) henüz küçük bir beylik iken, kısa sürede bölgedeki dengeleri değiştirebilecek güçlü bir devlet haline gelirler. Batı¬da Osmanlı, Doğuda Timur Devleti, Güneyde ise Memluklular ile komşu olan Kara-koyunluların cihan devleti haline gelmesi ise son hükümdarları Cihan Şah (1436-1467) devrine rastlar. Bu dönem, Kara-koyunlu Türkmenleri’nin İran’ı da aşarak Timur¬lular’ın başkenti Herat’ı ele geçirdikleri dönemdir. 
Kara-koyunlular 15. yüzyılın üçüncü çeyreğine gelindiğinde, cihan devleti olma yolunda büyük hamleler yaparak 3 milyon km2 topraklara hükmederler. Kısa bir süre sonra da, ezeli rakipleri olan düşman kardeşleri Ak-koyunlular tarafından mağlup edilerek tarih sahnesinden çekilirler.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat