Annales geleneğinin önemli temsilcilerinden tarihçi Georges Duby’nin derlediği Batı’da Aşk ve Cinsellik, cinsiyetler arası ilişkiler eşcinsellik, boşanma, doğum kontrolü, zina gibi birçok kavramın tarih boyunca geçirdiği değişimleri farklı yönleriyle incelerken, tarih yazımına da yeni bir soluk kazandırıyor. 23 makaleden oluşan kitap, titiz araştırmalara dayanarak Sümer Tanrıçası İnanna’dan Lesboslu Sappho’ya, Megaralı şair Theognis’ten Aziz Hieranymus’a önemli figürleri en özel yönleriyle tanıtırken Antik Mısır’dan günümüze uzanarak binlerce yıllık toplumsal değişimi aşk ve cinsellik ekseninde sunuyor.
“Pek çok kişinin ağzını hayretten açık bırakan bir hızla, gözlerimizin önünde, yüzyıllardır cinsiyetler arasındaki ilişkileri düzenlemek için kurulmuş olan tüm çatılar çöküverdi. Yasaklar ortadan kalktı. Bedenler çıplaklaştı. Bazı sözleri duyunca kızarmamaya alıştık.
(...) Bu devrim, kuşaklar boyunca ekonomi ya da kültürde görülen tüm değişikliklerden daha temel, daha derindi; yine devrim diye adlandırdığımız diğer sarsıntılar, bunun yanında yüzeysel ve geçici kalıyordu; işte bu devrim, insanoğlunun başlangıcından bu yana kurulmuş düzenleri ortadan kaldırarak, erkeklerle kadınlar arasındaki rol ve iktidar dağılımını tepeden tırnağa değiştirdi.”
- Georges Duby
Annales geleneğinin önemli temsilcilerinden tarihçi Georges Duby’nin derlediği Batı’da Aşk ve Cinsellik, cinsiyetler arası ilişkiler eşcinsellik, boşanma, doğum kontrolü, zina gibi birçok kavramın tarih boyunca geçirdiği değişimleri farklı yönleriyle incelerken, tarih yazımına da yeni bir soluk kazandırıyor. 23 makaleden oluşan kitap, titiz araştırmalara dayanarak Sümer Tanrıçası İnanna’dan Lesboslu Sappho’ya, Megaralı şair Theognis’ten Aziz Hieranymus’a önemli figürleri en özel yönleriyle tanıtırken Antik Mısır’dan günümüze uzanarak binlerce yıllık toplumsal değişimi aşk ve cinsellik ekseninde sunuyor.
“Pek çok kişinin ağzını hayretten açık bırakan bir hızla, gözlerimizin önünde, yüzyıllardır cinsiyetler arasındaki ilişkileri düzenlemek için kurulmuş olan tüm çatılar çöküverdi. Yasaklar ortadan kalktı. Bedenler çıplaklaştı. Bazı sözleri duyunca kızarmamaya alıştık.
(...) Bu devrim, kuşaklar boyunca ekonomi ya da kültürde görülen tüm değişikliklerden daha temel, daha derindi; yine devrim diye adlandırdığımız diğer sarsıntılar, bunun yanında yüzeysel ve geçici kalıyordu; işte bu devrim, insanoğlunun başlangıcından bu yana kurulmuş düzenleri ortadan kaldırarak, erkeklerle kadınlar arasındaki rol ve iktidar dağılımını tepeden tırnağa değiştirdi.”
- Georges Duby