Yirminci yüzyılın en önemli düşünürlerinden Charles Taylor, modernliğin kritiğe tabi tutan çalışmalarıyla tanınıyor. Taylor, modernliğin bireycilik, araçsal aklın hâkimiyeti ve özgürlüğün kaybıyla belirginlik kazanan sorunlarını ustalıkla ele aldığı unutulmaz eserleriyle öne çıkıyor. Çağrı Taşgetiren Batı'nın Sekülerleşme Süreci adlı kitabında, Batı modernliğinin sıkıntılarına dikkat çeken Taylor'ın hayatına ve çalışmalarına odaklanıyor.
Bilindiği üzere sekülarizm içinde bulunduğumuz yüzyılın fikri ve siyasi altüst oluşlarını anlamlandırmaya çalışırken en sık kullanılan kavramlardan biri. Aslında İslam dünyası ve Türkiye, bu tartışmanın işaret ettiği problemlerin ortasında. Zaten modernleşme süreçlerine maruz kalmanın yol açtığı ıstıraplar her geçen gün daha da belirginlik kazanıyor. Bu yüzden yazar, kuşatıcı bakışını başka noktalara dağıtmadan modernlik, kimlik oluşumu, çokkültürcülük, toplumsal tahayyüller ve ahlak meselelerine teksif eden düşünürü sekülerleşme kavramı odağında anlamaya çalışıyor. Onun fikri yelpazesinin farklı köşelerini oluşturan kitaplarına bakarak canlı bir örneklemin içinden konuşuyor. Böylelikle Tanrı'ya, hatta belirli bir dine inanmamanın neredeyse imkansız olduğu zamanlardan, inanmanın bireysel tercihe indirgendiği ve akılcılaştırıldığı günümüze nasıl geldiğimizi irdeliyor.
Batı'nın Sekülerleşme Süreci, Charles Taylor'ı keşfetmekte rehber işlevi görecek bir çalışma ama aynı zamanda Batı kültür tarihinin beş yüzyıla yayılmış modernite tecrübesini olağanüstü bir incelikle yansıtıyor. Kitabın analitik yaklaşımıi sabit bakışlara cevvaliyet kazandırabilecek bir derinlik, bir zenginlik sunuyor.
Yirminci yüzyılın en önemli düşünürlerinden Charles Taylor, modernliğin kritiğe tabi tutan çalışmalarıyla tanınıyor. Taylor, modernliğin bireycilik, araçsal aklın hâkimiyeti ve özgürlüğün kaybıyla belirginlik kazanan sorunlarını ustalıkla ele aldığı unutulmaz eserleriyle öne çıkıyor. Çağrı Taşgetiren Batı'nın Sekülerleşme Süreci adlı kitabında, Batı modernliğinin sıkıntılarına dikkat çeken Taylor'ın hayatına ve çalışmalarına odaklanıyor.
Bilindiği üzere sekülarizm içinde bulunduğumuz yüzyılın fikri ve siyasi altüst oluşlarını anlamlandırmaya çalışırken en sık kullanılan kavramlardan biri. Aslında İslam dünyası ve Türkiye, bu tartışmanın işaret ettiği problemlerin ortasında. Zaten modernleşme süreçlerine maruz kalmanın yol açtığı ıstıraplar her geçen gün daha da belirginlik kazanıyor. Bu yüzden yazar, kuşatıcı bakışını başka noktalara dağıtmadan modernlik, kimlik oluşumu, çokkültürcülük, toplumsal tahayyüller ve ahlak meselelerine teksif eden düşünürü sekülerleşme kavramı odağında anlamaya çalışıyor. Onun fikri yelpazesinin farklı köşelerini oluşturan kitaplarına bakarak canlı bir örneklemin içinden konuşuyor. Böylelikle Tanrı'ya, hatta belirli bir dine inanmamanın neredeyse imkansız olduğu zamanlardan, inanmanın bireysel tercihe indirgendiği ve akılcılaştırıldığı günümüze nasıl geldiğimizi irdeliyor.
Batı'nın Sekülerleşme Süreci, Charles Taylor'ı keşfetmekte rehber işlevi görecek bir çalışma ama aynı zamanda Batı kültür tarihinin beş yüzyıla yayılmış modernite tecrübesini olağanüstü bir incelikle yansıtıyor. Kitabın analitik yaklaşımıi sabit bakışlara cevvaliyet kazandırabilecek bir derinlik, bir zenginlik sunuyor.