Elinizdeki kitabın son sayfasında okumakta olduğunuz bu yazı yıllardır süregelen facebook gönderilerimin elden geçirilerek, belki haddimi de aşarak toplu bir sunumunun son satırlarıdır.
Emek yoğun bir üründür.
İçeriği büyük oranda özneldir.
Biraz iddialı kaçabilir ama belki yararlananlar olabilir umuduyla 76 yılda biriktirdiğim bilgileri ve yaşanmışlıkları kentin belleğine eklemek istedim.
Bayburt'ta önemli bir gereksinim olduğu yönünde belirginleşen bellek oluşturma çabalarına belki bir katkımız olabilir.
Zaten amacım da budur.
İçerikte adı geçen herkese hayatıma dokundukları için şükranlarımı sunuyorum.
1946’da doğdum, 6 yaşımdan beri okuyup yazıyorum, gerisi ayrıntıdır.
“Kırkkrallabarışık
Onu ilk defa liseyi bitirdiği yıl İstanbul'dan Bayburt'a geldiği zamanlar hatırlıyorum. Ağabeyisinin eczanesinde görürdüm. Şıktı, yakışıklıydı ve varlıklı bir ailenin çocuğuydu. Ancak sıcakkanlı, mütevazi ve kolay ilişki kuran kişiliğiyle her ortamın tipi olanlar vardır ya, onlardan biriydi. Hemen herkesle ahbaptı. Küçük kardeşiyle sınıf arkadaşı olduğum ve Bent mahallesinde oturduğu için sık sık karşılaşırdık.
Daha sonra İstanbul'da İktisat Fakültesi'nde okurken Bayburt Yurdu'nda daha çok karşılaştık. Fakülteyi bitirip Bayburt'a döndü. Muhasebe bürosu kurdu ama muhasebe bürosundan çok bir arada olmanın ve muhabbetin meclisiydi orası. Yanı sıra orada en yakın arkadaşıyla Bayburtspor'u kurup bir üst lige çıkarmaktan daha önemlisi; bir dönemin kent koşullarına sıkışmış genç kuşağını spora yönlendirdi. Hepsine dostluk, saygı ve nitelik aşıladı.
Sığamadı kentine, zorla köklerinden kopup, İstanbul'a döndü. Birlikte tanıtım tasarım ajansında ortaklık yaptık. Yetmedi, yayıncılık ve dergicilikle uğraştı. Evlendi, bir kızı oldu. Çalıştı, çabaladı sonunda gönülsüz genç emekli oldu. Duramadı, vaktiyle kazandığı kaydını yaptırıp yarım bıraktığı İstanbul Eczacılık Fakültesine devam edip beş yılda bitirdi. Bayburt Bilim Eğitim Kültür Derneği (BEKDER) tarafından düzenlenen ödül töreninde spor ve kültürel alanda kentine yapmış olduğu hizmetlerinden dolayı onur ödülüne layık görüldü.
Bayburt kültürel yaşamına yönelik yapıcı eleştirel tavrı, her görüşten insanlarla kurduğu sıcak ilişki biçimi ve bir dönemin kültür hayatını sürdüren kişiliğiyle de o zaten tanıyanların gönlünde yeri olan biridir. Bayburt'ta herkesle böylesine köprüler kuranlara söylenen ‘Kırkkrallabarışık’ sözünü en çok yakıştırdığım kişilerdendir kendisi.
Kenan Abdullahoğlu iktisatçı, eczacı ve spor ile siyasete hâkim kimliğiyle doğduğu kente şimdi de değerli bir hizmet sundu. Bayburt'un İnsan Hafızası kent insanlarının bir kesiminin kimliğinden öykülerine, hatıralarından belgelerine ve neşesinden hüznüne birçok değerini eksiğiyle fazlasıyla geleceğe taşıyan çok önemli bir emek. Okunası bir kitap." Ahmet Çağıldak
Elinizdeki kitabın son sayfasında okumakta olduğunuz bu yazı yıllardır süregelen facebook gönderilerimin elden geçirilerek, belki haddimi de aşarak toplu bir sunumunun son satırlarıdır.
Emek yoğun bir üründür.
İçeriği büyük oranda özneldir.
Biraz iddialı kaçabilir ama belki yararlananlar olabilir umuduyla 76 yılda biriktirdiğim bilgileri ve yaşanmışlıkları kentin belleğine eklemek istedim.
Bayburt'ta önemli bir gereksinim olduğu yönünde belirginleşen bellek oluşturma çabalarına belki bir katkımız olabilir.
Zaten amacım da budur.
İçerikte adı geçen herkese hayatıma dokundukları için şükranlarımı sunuyorum.
1946’da doğdum, 6 yaşımdan beri okuyup yazıyorum, gerisi ayrıntıdır.
“Kırkkrallabarışık
Onu ilk defa liseyi bitirdiği yıl İstanbul'dan Bayburt'a geldiği zamanlar hatırlıyorum. Ağabeyisinin eczanesinde görürdüm. Şıktı, yakışıklıydı ve varlıklı bir ailenin çocuğuydu. Ancak sıcakkanlı, mütevazi ve kolay ilişki kuran kişiliğiyle her ortamın tipi olanlar vardır ya, onlardan biriydi. Hemen herkesle ahbaptı. Küçük kardeşiyle sınıf arkadaşı olduğum ve Bent mahallesinde oturduğu için sık sık karşılaşırdık.
Daha sonra İstanbul'da İktisat Fakültesi'nde okurken Bayburt Yurdu'nda daha çok karşılaştık. Fakülteyi bitirip Bayburt'a döndü. Muhasebe bürosu kurdu ama muhasebe bürosundan çok bir arada olmanın ve muhabbetin meclisiydi orası. Yanı sıra orada en yakın arkadaşıyla Bayburtspor'u kurup bir üst lige çıkarmaktan daha önemlisi; bir dönemin kent koşullarına sıkışmış genç kuşağını spora yönlendirdi. Hepsine dostluk, saygı ve nitelik aşıladı.
Sığamadı kentine, zorla köklerinden kopup, İstanbul'a döndü. Birlikte tanıtım tasarım ajansında ortaklık yaptık. Yetmedi, yayıncılık ve dergicilikle uğraştı. Evlendi, bir kızı oldu. Çalıştı, çabaladı sonunda gönülsüz genç emekli oldu. Duramadı, vaktiyle kazandığı kaydını yaptırıp yarım bıraktığı İstanbul Eczacılık Fakültesine devam edip beş yılda bitirdi. Bayburt Bilim Eğitim Kültür Derneği (BEKDER) tarafından düzenlenen ödül töreninde spor ve kültürel alanda kentine yapmış olduğu hizmetlerinden dolayı onur ödülüne layık görüldü.
Bayburt kültürel yaşamına yönelik yapıcı eleştirel tavrı, her görüşten insanlarla kurduğu sıcak ilişki biçimi ve bir dönemin kültür hayatını sürdüren kişiliğiyle de o zaten tanıyanların gönlünde yeri olan biridir. Bayburt'ta herkesle böylesine köprüler kuranlara söylenen ‘Kırkkrallabarışık’ sözünü en çok yakıştırdığım kişilerdendir kendisi.
Kenan Abdullahoğlu iktisatçı, eczacı ve spor ile siyasete hâkim kimliğiyle doğduğu kente şimdi de değerli bir hizmet sundu. Bayburt'un İnsan Hafızası kent insanlarının bir kesiminin kimliğinden öykülerine, hatıralarından belgelerine ve neşesinden hüznüne birçok değerini eksiğiyle fazlasıyla geleceğe taşıyan çok önemli bir emek. Okunası bir kitap." Ahmet Çağıldak