Muhterem Okuyucu,
Elinizdeki kitap, Şeyh Nureddin Ebu’l Hasan tarafından arapça yazılmış olup, 1816 senesinde Kadiriyyenin Halisiyye kolunun kurucusu Şeyh Abdurrahman Halis Kerküki tarafındanilk defa Türkçeye tercüme edilmiş ve Mustafa Necati ak tarafından günümüz türkçesine sadeeştirilmiştir. Bu eser, Gavs-ı Azam Abdülkadir Geylani (ks) hazretlerinin bütün menakıbını ve hayatını anlatan ilk kitap olma özelliğini taşımaktadır.
Asırlardan beri milyonlarca insanın Hidayet-i Rabbaniyeye ermelerine vesile olan ve ruhlarını Allah sevgisiyle tutuşturan bu büyük mürşidin hayatını mamamen anlatmak ne mümkün . Menakıb-ı Geylaniyi okuyanlar, eğer tasavvuf ummanından tatmamışlarsa, kitabın bazı yerleri çok ağır gelecektir. Fakat, muhterem okurlara inkara kalkışmamalarını tavsiye ederim. Zira Abdülkadir Geylani, Kutuların Kutbu Bazullahi’l Eşheb’dir onun fuyuzatının zamanımıza kadar devam ettiği kabil-i inkar değildir. Büyük veli daima Şeriat-ı Garray-ı Ahmediyye’yi talim etmiş, müntesiplerine ruhsatlarla değil, azimetlerle amel etmelerini tavsiye buyurmuştur. Cenab-ı Hak cümlemizi sıratı müstakim yolcusu olan ve nimetini perverde etiği kullarının yolunda yürüyenlerden eylesin.
Muhterem Okuyucu,
Elinizdeki kitap, Şeyh Nureddin Ebu’l Hasan tarafından arapça yazılmış olup, 1816 senesinde Kadiriyyenin Halisiyye kolunun kurucusu Şeyh Abdurrahman Halis Kerküki tarafındanilk defa Türkçeye tercüme edilmiş ve Mustafa Necati ak tarafından günümüz türkçesine sadeeştirilmiştir. Bu eser, Gavs-ı Azam Abdülkadir Geylani (ks) hazretlerinin bütün menakıbını ve hayatını anlatan ilk kitap olma özelliğini taşımaktadır.
Asırlardan beri milyonlarca insanın Hidayet-i Rabbaniyeye ermelerine vesile olan ve ruhlarını Allah sevgisiyle tutuşturan bu büyük mürşidin hayatını mamamen anlatmak ne mümkün . Menakıb-ı Geylaniyi okuyanlar, eğer tasavvuf ummanından tatmamışlarsa, kitabın bazı yerleri çok ağır gelecektir. Fakat, muhterem okurlara inkara kalkışmamalarını tavsiye ederim. Zira Abdülkadir Geylani, Kutuların Kutbu Bazullahi’l Eşheb’dir onun fuyuzatının zamanımıza kadar devam ettiği kabil-i inkar değildir. Büyük veli daima Şeriat-ı Garray-ı Ahmediyye’yi talim etmiş, müntesiplerine ruhsatlarla değil, azimetlerle amel etmelerini tavsiye buyurmuştur. Cenab-ı Hak cümlemizi sıratı müstakim yolcusu olan ve nimetini perverde etiği kullarının yolunda yürüyenlerden eylesin.