Beklediğim Odalarda

Stok Kodu:
9786052654743
Boyut:
13.5x19.5
Sayfa Sayısı:
152
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024-10
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%23 indirimli
150,00TL
115,50TL
Taksitli fiyat: 9 x 14,12TL
DİKKAT! Ön Sipariş Ürünüdür. 23.10.2024 tarihinden sonra teslim edilebilecektir.
9786052654743
1349777
Beklediğim Odalarda
Beklediğim Odalarda
115.50

Ödüllü oyuncu ve yazar Nilüfer Açıkalın’dan edebiyatının yirmi beşinci yılında yeni bir öykü kitabı: Beklediğim Odalarda. 
 
Kırıkları yamayan, sabrı göğüsleyen, kendiyle bir barışık bir küskün, hep ayakta – her an tetikte... Açıkalın; kalemindeki esrikliği, kısa sürede adını ele veren tanıdıklığını ve çeşitlemeli mücadelelerini ustalıkla sunuyor yeni öykülerinde. “Düşme”nin de güzel olabileceğine, başka bir anne-babalığa, merhamete, ağlamaya ve beklemenin tahammül kıran duraklarına uğruyor; odalarda, pazarda, “biri”nin evinde – kendiliğinden ve kendine rağmen. 
 
“Taşı toprağı tozu yaprağı otu börtüyü böceği halıyı iskemleyi insanı çocuğu hayvanı her birini sevdim elimden geldiğince.  
Ve inandım en önemlisi de bu. Hem de her şeye. Mesela en basitinden tüm yalanlara inandım. Vaktiyle çok perişandım ama kötü mü oldu derseniz hayır iyi ki inanmışım. İnanmadan yaşamaktansa kanarak yaşamışım.  
Yenik başlamak ya da baştan kaybetmiş olmak umurumda değil. Başlı başına bir başkaldırı bu ve büyük bir başlangıç. Mutsuzluklarımla alay ederek, -kendimi çok hafife aldığımdan- uçarak çıktım cehennemden ve yitirdim dengemi.  
Peki bulabilecek miyim dengemi?  
Hiç sanmıyorum.  
Peki bulmak istiyor muyum dengemi?  
Hiç sanmıyorum.” 

Ödüllü oyuncu ve yazar Nilüfer Açıkalın’dan edebiyatının yirmi beşinci yılında yeni bir öykü kitabı: Beklediğim Odalarda. 
 
Kırıkları yamayan, sabrı göğüsleyen, kendiyle bir barışık bir küskün, hep ayakta – her an tetikte... Açıkalın; kalemindeki esrikliği, kısa sürede adını ele veren tanıdıklığını ve çeşitlemeli mücadelelerini ustalıkla sunuyor yeni öykülerinde. “Düşme”nin de güzel olabileceğine, başka bir anne-babalığa, merhamete, ağlamaya ve beklemenin tahammül kıran duraklarına uğruyor; odalarda, pazarda, “biri”nin evinde – kendiliğinden ve kendine rağmen. 
 
“Taşı toprağı tozu yaprağı otu börtüyü böceği halıyı iskemleyi insanı çocuğu hayvanı her birini sevdim elimden geldiğince.  
Ve inandım en önemlisi de bu. Hem de her şeye. Mesela en basitinden tüm yalanlara inandım. Vaktiyle çok perişandım ama kötü mü oldu derseniz hayır iyi ki inanmışım. İnanmadan yaşamaktansa kanarak yaşamışım.  
Yenik başlamak ya da baştan kaybetmiş olmak umurumda değil. Başlı başına bir başkaldırı bu ve büyük bir başlangıç. Mutsuzluklarımla alay ederek, -kendimi çok hafife aldığımdan- uçarak çıktım cehennemden ve yitirdim dengemi.  
Peki bulabilecek miyim dengemi?  
Hiç sanmıyorum.  
Peki bulmak istiyor muyum dengemi?  
Hiç sanmıyorum.” 

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat