Bektaşi İlmihali, araştırmalarımız sonucu 1826 yılında Bektaşîliğin yasaklanması sırasında İstanbul'dan sürgün edilen Bektaşî dervişlerinden Mehmed Seyfeddin İbn-i Zülfikârî Derviş Ali'nin Bektaşîlikteki dört kapının ilki olan Şeriat ile ikinci kapı olan Tarikat'ı, Ayn-i Cem'i anlattığı eseridir. Esere bu adı veren kişi Derviş Ali değil kitabı özet bir şekilde aktaran Necib Asım'dır. Elinizdeki kitap İstanbul Üniversitesi hocalarından Necib Asım'ın 1925 yılında İstanbul'da istinsah edip (kopyalayıp-alıntılayıp) yayınladığı “Bektaşi İlmihali” isimli kitabın günümüz Türkçesine aktarılmış hâlidir. Günümüzde kafa karışıklığına sebep olan birçok konuyu aydınlatma amacıyla yayınlanmıştır.
Yazar, İkrar Cemi'ni anlatırken şöyle yazmaktadır: “… Yeni Talip de niyaz ederek yerinden kalkıp Dede Efendinin huzuruna gelsin. Sonra Dede Efendi dile gelip talibe desin ki:
“Falan Efendi, sen bu yüce yola ve On İki İmam katarına ve Muhammed yoluna ve Hazret-i Hünkâr Hacı Bektaş Veli yoluna girmek murat edersin ve lakin bu bizim yolumuz gayet güçtür ve melamet yoludur, demirden yaydır. Son pişmanlık fayda vermez. “Gelme gelme, dönme dönme” der erenlerin kelamı vardır. Ne dersin” diye Dede Efendi, talibe bir defa yahut üç defa sorsun. Talip niyaz ettikten sonra Dede Efendi tekrar dile gelip Talibe der ki: “Oğlum, Rehberliğe kimi istersin?” Üç defa yahut bir defa sorsun. Talip de filan canı isterim diye ismiyle söylesin…”
Bektaşi İlmihali, araştırmalarımız sonucu 1826 yılında Bektaşîliğin yasaklanması sırasında İstanbul'dan sürgün edilen Bektaşî dervişlerinden Mehmed Seyfeddin İbn-i Zülfikârî Derviş Ali'nin Bektaşîlikteki dört kapının ilki olan Şeriat ile ikinci kapı olan Tarikat'ı, Ayn-i Cem'i anlattığı eseridir. Esere bu adı veren kişi Derviş Ali değil kitabı özet bir şekilde aktaran Necib Asım'dır. Elinizdeki kitap İstanbul Üniversitesi hocalarından Necib Asım'ın 1925 yılında İstanbul'da istinsah edip (kopyalayıp-alıntılayıp) yayınladığı “Bektaşi İlmihali” isimli kitabın günümüz Türkçesine aktarılmış hâlidir. Günümüzde kafa karışıklığına sebep olan birçok konuyu aydınlatma amacıyla yayınlanmıştır.
Yazar, İkrar Cemi'ni anlatırken şöyle yazmaktadır: “… Yeni Talip de niyaz ederek yerinden kalkıp Dede Efendinin huzuruna gelsin. Sonra Dede Efendi dile gelip talibe desin ki:
“Falan Efendi, sen bu yüce yola ve On İki İmam katarına ve Muhammed yoluna ve Hazret-i Hünkâr Hacı Bektaş Veli yoluna girmek murat edersin ve lakin bu bizim yolumuz gayet güçtür ve melamet yoludur, demirden yaydır. Son pişmanlık fayda vermez. “Gelme gelme, dönme dönme” der erenlerin kelamı vardır. Ne dersin” diye Dede Efendi, talibe bir defa yahut üç defa sorsun. Talip niyaz ettikten sonra Dede Efendi tekrar dile gelip Talibe der ki: “Oğlum, Rehberliğe kimi istersin?” Üç defa yahut bir defa sorsun. Talip de filan canı isterim diye ismiyle söylesin…”