Binlerce yıldır sektirmeden doğuyor, büyüyor ve ölüyoruz. Fakat bu yolun bir yerinde bizden önce ölen, çocukluğumuza dair bir şeyler var: Hayatın çok daha yeni ve şaşırtıcı, duyguların bir o kadar basit ve gerçek olduğu o çağlardan kaybettiğimiz keşfetme, şaşırma ve hayran olma duygumuz.
Şey'lerin anlamını daha net, daha parlak ve daha coşkuyla bildiğimiz, güneşin bizi ısıtıp aydınlatan iyi birisi olduğu, tüm örümceklerin kötü ve tüm uçakların süpermen olduğu o zamanları çocuk diliyle, çocuk zihniyle tekrar yaşamak tamamen imkansız olmayabilir aslında.
Sadece kimleri dinleyeceğimizi bulmamız gerekiyordur belki de...
Biz onları bulduk. Büyükler için gayet köşeli tanımları olan sevgi, güven, kıskançlık, iyilik, paylaşmak, yaşamak, merak, öğrenmek, korku, nefret, ayrılık gibi kavramların onlara ne ifade ettiğini sorduk. Şırnak'taki çocuğa da, Balıkesir'deki çocuğa da sadece sorduk. Cevaplar mı?
“Eğer okul okumuyorsan direkt sanayiye gönderilirsin”
“Ben 5 kere iyilik yaptım ama en sevdiğim şu; 2.sınıfa gidiyordum, bir tane kör adam az kalsın eziliyordu, ben de adamı belinden tutup karşıya geçirdim.”
“Duvarın arkasında ne olduğunu düşünmek; merak etmektir.”
“Annem babamdan ayrıldı. Artık bir arada yaşamıyorlar. Babamı az görüyorum çünkü uzakta. Ayrılık mesafe yarattı, biz yalnız kaldık.“
“Bazı insanlar korktukları şeyleri gizlemek için korkuturlar.”
“...kendimizi kılıçlamazsak ve parmağımızı gözümüzün içine sokmazsak yaşarız ama bunları yaparsak hayatımızı kaybederiz.”
“Koyunları kuzuları dövüyoruz. Onlar bizden nefret ediyor. Kendimize iyi bakmıyoruz.”
"... Onun için herkes paylaşmanın ne demek olduğunu anlasın!"
"...Ben sizi dinliyordum kötülüğün ne anlamı var? Dedi Koray. İyiliğin ne kadar iyi olduğunu biliyorsunuz. Ben iyi olduğum için 33 tane arkadaşım var..."
"...Öğrenmek için önce onu bilmek istemek gerekir."
"Seçmek, farklı renkte deniz kabuklarından birini almaktır."
"...eskiden bizim sınıfta bir kız vardı, yağmur yağdığında arkamdan koşa koşa gelip beni itti ve çamura düşürdü. Sonra da gülüp gitti. Şimdi herkes ona kötü diyor. O, kötülüğü seçti."
"Ailemde 3 kişi vardı. Annem, babam ve ben. Eskiden hepimizin kızgınlığı, üzgünlüğü, mutluluğu, sevgisi bir aradaydı. Şimdi ise ayrı yerlerde..."
"iPad bana bilgi katıyor. Oradan nasıl hayatta kalacağımı öğreniyorum. Çünkü ben bir canlıyım bunu biliyorsun. Canlılar hayatta kalmaya çalışırlar."
"İnsanlar ölüyor, köylüleri öldürüyorlar, evleri yakıyorlar, çocukları kaçırıp dağa götürüyorlar; işte savaş budur."
"Eğer kötülük yapsam belki haddimi aşar mıyım bilmem? Ama abartsam bir gülle ile binalara saldırırdım ve gibi işte. Ama pek de fazla kötü olmak istemem diyelim."
Onların cümleleri, onların resimleri, onların duyguları… “Ben 5 kere iyilik yaptım” adını verdiğimiz bu kitapta buluştu. Kitabın adı da yine onlardan birinin, 9 yaşındaki bir erkek çocuğun cümlesi zaten!
Türkiye'de ilk kez bu tip bir çalışma kitap haline geliyor ve Türk okuyucusuyla buluşuyor.
Çocuk psikolojisi uzmanı Petek Halman farklı şehirlerden gönüllü olarak katılmak isteyen çocuklar ve yetişkinlerle bu çalışmayı hayata geçirdi.
Çocuklardan 19 kavramla ilgili hissettiklerini ister sözle anlatmaları, ister yazıya dökmeleri, isterse resim çizerek ifade etmeleri istendi. Çocukların kendilerini rahat ifade edebilecekleri, özgür bir ortam oluşturulmasına özen gösterildi.
Kitapta ‘çocuk diline' müdahale etmemek için anlatım ve imla bozuklukları da özellikle düzeltilmedi.
Binlerce yıldır sektirmeden doğuyor, büyüyor ve ölüyoruz. Fakat bu yolun bir yerinde bizden önce ölen, çocukluğumuza dair bir şeyler var: Hayatın çok daha yeni ve şaşırtıcı, duyguların bir o kadar basit ve gerçek olduğu o çağlardan kaybettiğimiz keşfetme, şaşırma ve hayran olma duygumuz.
Şey'lerin anlamını daha net, daha parlak ve daha coşkuyla bildiğimiz, güneşin bizi ısıtıp aydınlatan iyi birisi olduğu, tüm örümceklerin kötü ve tüm uçakların süpermen olduğu o zamanları çocuk diliyle, çocuk zihniyle tekrar yaşamak tamamen imkansız olmayabilir aslında.
Sadece kimleri dinleyeceğimizi bulmamız gerekiyordur belki de...
Biz onları bulduk. Büyükler için gayet köşeli tanımları olan sevgi, güven, kıskançlık, iyilik, paylaşmak, yaşamak, merak, öğrenmek, korku, nefret, ayrılık gibi kavramların onlara ne ifade ettiğini sorduk. Şırnak'taki çocuğa da, Balıkesir'deki çocuğa da sadece sorduk. Cevaplar mı?
“Eğer okul okumuyorsan direkt sanayiye gönderilirsin”
“Ben 5 kere iyilik yaptım ama en sevdiğim şu; 2.sınıfa gidiyordum, bir tane kör adam az kalsın eziliyordu, ben de adamı belinden tutup karşıya geçirdim.”
“Duvarın arkasında ne olduğunu düşünmek; merak etmektir.”
“Annem babamdan ayrıldı. Artık bir arada yaşamıyorlar. Babamı az görüyorum çünkü uzakta. Ayrılık mesafe yarattı, biz yalnız kaldık.“
“Bazı insanlar korktukları şeyleri gizlemek için korkuturlar.”
“...kendimizi kılıçlamazsak ve parmağımızı gözümüzün içine sokmazsak yaşarız ama bunları yaparsak hayatımızı kaybederiz.”
“Koyunları kuzuları dövüyoruz. Onlar bizden nefret ediyor. Kendimize iyi bakmıyoruz.”
"... Onun için herkes paylaşmanın ne demek olduğunu anlasın!"
"...Ben sizi dinliyordum kötülüğün ne anlamı var? Dedi Koray. İyiliğin ne kadar iyi olduğunu biliyorsunuz. Ben iyi olduğum için 33 tane arkadaşım var..."
"...Öğrenmek için önce onu bilmek istemek gerekir."
"Seçmek, farklı renkte deniz kabuklarından birini almaktır."
"...eskiden bizim sınıfta bir kız vardı, yağmur yağdığında arkamdan koşa koşa gelip beni itti ve çamura düşürdü. Sonra da gülüp gitti. Şimdi herkes ona kötü diyor. O, kötülüğü seçti."
"Ailemde 3 kişi vardı. Annem, babam ve ben. Eskiden hepimizin kızgınlığı, üzgünlüğü, mutluluğu, sevgisi bir aradaydı. Şimdi ise ayrı yerlerde..."
"iPad bana bilgi katıyor. Oradan nasıl hayatta kalacağımı öğreniyorum. Çünkü ben bir canlıyım bunu biliyorsun. Canlılar hayatta kalmaya çalışırlar."
"İnsanlar ölüyor, köylüleri öldürüyorlar, evleri yakıyorlar, çocukları kaçırıp dağa götürüyorlar; işte savaş budur."
"Eğer kötülük yapsam belki haddimi aşar mıyım bilmem? Ama abartsam bir gülle ile binalara saldırırdım ve gibi işte. Ama pek de fazla kötü olmak istemem diyelim."
Onların cümleleri, onların resimleri, onların duyguları… “Ben 5 kere iyilik yaptım” adını verdiğimiz bu kitapta buluştu. Kitabın adı da yine onlardan birinin, 9 yaşındaki bir erkek çocuğun cümlesi zaten!
Türkiye'de ilk kez bu tip bir çalışma kitap haline geliyor ve Türk okuyucusuyla buluşuyor.
Çocuk psikolojisi uzmanı Petek Halman farklı şehirlerden gönüllü olarak katılmak isteyen çocuklar ve yetişkinlerle bu çalışmayı hayata geçirdi.
Çocuklardan 19 kavramla ilgili hissettiklerini ister sözle anlatmaları, ister yazıya dökmeleri, isterse resim çizerek ifade etmeleri istendi. Çocukların kendilerini rahat ifade edebilecekleri, özgür bir ortam oluşturulmasına özen gösterildi.
Kitapta ‘çocuk diline' müdahale etmemek için anlatım ve imla bozuklukları da özellikle düzeltilmedi.