Fetullah'ın Copları, Şeytanın İmamları, Islak imza gibi ses getiren yapıtlara imza atan Zübeyir Kındıra, bu anı/deneme türü son kitabında gazetecilik anılarını siyasal kült olaylar döngüsünde anlatıyor.
Kındıra, geçmişe yaptığı yolculukta dönemin muhalif gazetecilik pratiklerini gözler önüne sererken, gazetecilik mesleğinin medya sahiplik yapıları tarafından biçimlendirilmesine eleştirel bir yaklaşım da gösteriyor. Gazeteciliğin, sermaye ve iktidar düzleminde işleyişindeki arızalara da işaret eden Kındıra'nın su gibi akıcı ve öyküsel anlatım tarzıyla keyifli bir yolculuğa çıkacaksınız.
Kındıra, önceki kitaplarında olduğu gibi yine bir kaynak kitap yazarak, yakın tarihin unutulan pek çok kritik olayını anımsatıyor, perde arkasında neler olup bittiğine dair bilgiler aktarıyor.
Bu kitap, özelde medyanın genelde ülkenin "neden bu durumda" olduğu sorusuna yanıt aramak için yazılmış değil ama okuyucunun bu sorunun yanıtını bulabileceği bir kitap.
Fetullah'ın Copları, Şeytanın İmamları, Islak imza gibi ses getiren yapıtlara imza atan Zübeyir Kındıra, bu anı/deneme türü son kitabında gazetecilik anılarını siyasal kült olaylar döngüsünde anlatıyor.
Kındıra, geçmişe yaptığı yolculukta dönemin muhalif gazetecilik pratiklerini gözler önüne sererken, gazetecilik mesleğinin medya sahiplik yapıları tarafından biçimlendirilmesine eleştirel bir yaklaşım da gösteriyor. Gazeteciliğin, sermaye ve iktidar düzleminde işleyişindeki arızalara da işaret eden Kındıra'nın su gibi akıcı ve öyküsel anlatım tarzıyla keyifli bir yolculuğa çıkacaksınız.
Kındıra, önceki kitaplarında olduğu gibi yine bir kaynak kitap yazarak, yakın tarihin unutulan pek çok kritik olayını anımsatıyor, perde arkasında neler olup bittiğine dair bilgiler aktarıyor.
Bu kitap, özelde medyanın genelde ülkenin "neden bu durumda" olduğu sorusuna yanıt aramak için yazılmış değil ama okuyucunun bu sorunun yanıtını bulabileceği bir kitap.