Beni Bul
Ölü Bir Kız. İz Üstünde Psikopat Bir Katil.Yalnızca İki Sözcükten Oluşan Bir İpucu: Beni Bul
Annesi intihar etmiş, babası ise azılı bir suçlu olan Wick, yalnızca eşlerini aldatan erkeklerin bilgisayarlarına sızan gözü pek bir bilgisayar korsanıdır. Bir gün kapısının önünde, çocukluk arkadaşı Tessa’nın günlüğünü ve üzerine bırakılan notu bulur: “Beni Bul.”
Tessa’nın da tıpkı annesi gibi intihar ettiğini öğrenen Wick, kardeşi Lily ve koruyucu ailesiyle yepyeni bir hayata başlamak üzereyken, babasının hapisten kaçtığını öğrenir. Üstelik babasını yakalamakla görevli dedektif Carson, babalarının onlarla iletişime geçeceğini düşündüğü için sürekli kızların etrafındadır. Tüm bunlar yetmezmiş gibi gizemli notlar bırakan biri, Wick’in Tessa’nın intiharının ardında yatan gerçekleri ortaya çıkarmasını ister. Yeterince sorunu olan Wick, intihar vakasının peşine düşmeye yanaşmasa da arkadaşını ölüme sürükleyen sapığın sıradaki kurbanının, kardeşi Lily olduğunu öğrenince işler çığırından çıkar. Wick ile babası, dedektif Carson ve katil arasında amansız bir kovalamaca başlar. Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.
“Elma Dersem Çık!”
“Sürükleyici ve aksiyon dolu Beni Bul, sizi soluksuz bırakacak. Bernard, gençlik romanlarının yeni ve olağanüstü sesi.”
Sophie Jordan
“Usta işi ve sürükleyici anlatımıyla hem gizemli hem de aksiyon dolu bir gerilim romanı.”
Bulletin of the Center for Children’s Books
Beni Hatırla
Seri Cinayetler.
İntikam Peşinde Yeni Bir Katil.
Cesetlerin Bedenine Kazınan İpucu:
Beni Hatırla
Wick Tate geri döndü! Psikopat koruyucu babasını hapse göndermeyi başaran Wicket, Dedektif Carson’ın şantajlarına yine boyun eğer ve kendini, üzerinde Beni Hatırla yazan bir genç kız cesediyle başlayan gizemli bir cinayet vakasının ortasında bulur. Bir yandan sevdiklerini korumaya, bir yandan da üstün hacker’lık yetenekleriyle yeni cinayetleri çözmeye çalışırken gizemli bir kaynaktan annesinin intiharına dair bilgiler edinir. Yaşananın aslında bir cinayet olduğundan şüphelenmeye başlayan genç kız, yıllardır kaçmaya çalıştığı azılı suçlu babasının yardımına muhtaç olur. Öte yandan yakışıklı Griff’i çaresizce kendinden uzaklaştırmaya çalışırken saplantılı hayranı tekinsiz Milo da adım adım peşindedir. Wick tüm tehlikelere rağmen hayatını saran gizemleri çözebilecek mi?
“Beni Bul kadar gerilim yüklü ve heyecan verici bu devam kitabı, okurları meraktan çatlatacak.”
The Horn Book
Bekledim. O da bekledi. Yukarıdan küçük toprak parçaları düştü ve bir anlık histeriyle, atlayıp üzerime düşeceğini sandım. Derken parmakları çukurun kenarına yaklaştı. Toprağa doğru kıvrılan pembe parmak uçlarını gördüm ve eğildiğini anladım.
Yakından bakmak için geliyordu. Dilimi ısırdım, çamurun tadını aldım. Daha fazla toprak dökülmeye başladı ve sonra parmakları geri çekildi. Hareket ediyordu. İleri, geri. İleri, geri.
Dolanıyordu.
Sonra durdu. Bir çıtırtı duyup irkildim. Hışırtılar, sürtünme sesleri geldi. Çukurun ağzından karman çorman gölgeler göründü ve gömülü bacaklarımın ötesine büyük bir dal düştü.
İçimde bir dehşet dalgası kabardı. Ne yapıyordu bu herif?
Islık çalmaya başladı. Bir çıtırtı daha. Bir dal daha.
Çukuru neden kapatıyordu?
Çıtırtı. Dal.
Kahretsin, beni diri diri gömecekti.
Bana Güven
En İyi Yalanlar, İnsanın İnanmak İstedikleridir.
Wick Tate bu cümleyi hayatında hiç bu kadar sık duymamıştı. Üstelik onca sırrı varken kime gerçekten güvenebilirdi ki?
Karanlık bir sırrı olan yeni hacker erkek arkadaşı Milo’ya mı? Her zaman Wick’in iyiliğini isteyen ama onun karmakarışık hayatından da uzak durmaya çalışan eski erkek arkadaşı Griff’e mi? Onu koruyacaklarını söyleyerek ona bir gelecek vaat eden Ayna şirketine mi?
Bir de ailesi var tabii. En kolayı insanın ailesine güvenmesidir, değil mi? Tabii Wick değilseniz. Aile kavramının sizin için pek çok farklı anlamı yoksa ve babanız, hapiste fazla durmayacak azılı bir suçlu değilse.
Wick kendine tutunmaya alışmıştır… yalnızca kendine. Ama korkularıyla yüzleşmeden önce, başkalarına güvenmenin ne demek olduğunu öğrenmek zorunda kalacaktır.
“Hızı hiç düşmeyen bir macera.”
Jay Asher, The New York Times çoksatan yazarı
“Beni Bul serisinin her sayfası gerilim yüklü son kitabı, okurları soluksuz bırakacak.”
Booklist
Tek düşünebildiğim şuydu: Herkes öldü. Joe… Michael… Carson… Geçmişimle tüm bağlarım koptu. Hayatımın geri kalanıyla aramda duran tek şey Ayna’ydı artık. Bunun çaresine bakmam gerekiyordu ama nasıl? Beni bekliyorlardı. Geldiğimi göreceklerdi ve ben harekete geçmezsem, onlar geçecekti.
Biri mahvolacaktı ve Ayna’nın kaynakları göz önünde bulundurulunca, bunun ben olacağımı söylemek epey isabetli bir tahmindi.
“Bittim ben,” diye fısıldadım yüksek sesle düşünmeye çalışarak. Faydası da oldu. Birazcık. “Peki, ne yapacağım? Bir plan yapmalıyım… bir plan…”
Planım yoktu.
“İlk iki kitabın fanatiklerinin aklını başından alacak.”
Kirkus Reviews
“Romily Bernard, gençlik romanlarına olağanüstü, yepyeni bir ses getirdi.”
Sophie Jordan, The New York Times çoksatan yazarı
Beni Bul
Ölü Bir Kız. İz Üstünde Psikopat Bir Katil.Yalnızca İki Sözcükten Oluşan Bir İpucu: Beni Bul
Annesi intihar etmiş, babası ise azılı bir suçlu olan Wick, yalnızca eşlerini aldatan erkeklerin bilgisayarlarına sızan gözü pek bir bilgisayar korsanıdır. Bir gün kapısının önünde, çocukluk arkadaşı Tessa’nın günlüğünü ve üzerine bırakılan notu bulur: “Beni Bul.”
Tessa’nın da tıpkı annesi gibi intihar ettiğini öğrenen Wick, kardeşi Lily ve koruyucu ailesiyle yepyeni bir hayata başlamak üzereyken, babasının hapisten kaçtığını öğrenir. Üstelik babasını yakalamakla görevli dedektif Carson, babalarının onlarla iletişime geçeceğini düşündüğü için sürekli kızların etrafındadır. Tüm bunlar yetmezmiş gibi gizemli notlar bırakan biri, Wick’in Tessa’nın intiharının ardında yatan gerçekleri ortaya çıkarmasını ister. Yeterince sorunu olan Wick, intihar vakasının peşine düşmeye yanaşmasa da arkadaşını ölüme sürükleyen sapığın sıradaki kurbanının, kardeşi Lily olduğunu öğrenince işler çığırından çıkar. Wick ile babası, dedektif Carson ve katil arasında amansız bir kovalamaca başlar. Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.
“Elma Dersem Çık!”
“Sürükleyici ve aksiyon dolu Beni Bul, sizi soluksuz bırakacak. Bernard, gençlik romanlarının yeni ve olağanüstü sesi.”
Sophie Jordan
“Usta işi ve sürükleyici anlatımıyla hem gizemli hem de aksiyon dolu bir gerilim romanı.”
Bulletin of the Center for Children’s Books
Beni Hatırla
Seri Cinayetler.
İntikam Peşinde Yeni Bir Katil.
Cesetlerin Bedenine Kazınan İpucu:
Beni Hatırla
Wick Tate geri döndü! Psikopat koruyucu babasını hapse göndermeyi başaran Wicket, Dedektif Carson’ın şantajlarına yine boyun eğer ve kendini, üzerinde Beni Hatırla yazan bir genç kız cesediyle başlayan gizemli bir cinayet vakasının ortasında bulur. Bir yandan sevdiklerini korumaya, bir yandan da üstün hacker’lık yetenekleriyle yeni cinayetleri çözmeye çalışırken gizemli bir kaynaktan annesinin intiharına dair bilgiler edinir. Yaşananın aslında bir cinayet olduğundan şüphelenmeye başlayan genç kız, yıllardır kaçmaya çalıştığı azılı suçlu babasının yardımına muhtaç olur. Öte yandan yakışıklı Griff’i çaresizce kendinden uzaklaştırmaya çalışırken saplantılı hayranı tekinsiz Milo da adım adım peşindedir. Wick tüm tehlikelere rağmen hayatını saran gizemleri çözebilecek mi?
“Beni Bul kadar gerilim yüklü ve heyecan verici bu devam kitabı, okurları meraktan çatlatacak.”
The Horn Book
Bekledim. O da bekledi. Yukarıdan küçük toprak parçaları düştü ve bir anlık histeriyle, atlayıp üzerime düşeceğini sandım. Derken parmakları çukurun kenarına yaklaştı. Toprağa doğru kıvrılan pembe parmak uçlarını gördüm ve eğildiğini anladım.
Yakından bakmak için geliyordu. Dilimi ısırdım, çamurun tadını aldım. Daha fazla toprak dökülmeye başladı ve sonra parmakları geri çekildi. Hareket ediyordu. İleri, geri. İleri, geri.
Dolanıyordu.
Sonra durdu. Bir çıtırtı duyup irkildim. Hışırtılar, sürtünme sesleri geldi. Çukurun ağzından karman çorman gölgeler göründü ve gömülü bacaklarımın ötesine büyük bir dal düştü.
İçimde bir dehşet dalgası kabardı. Ne yapıyordu bu herif?
Islık çalmaya başladı. Bir çıtırtı daha. Bir dal daha.
Çukuru neden kapatıyordu?
Çıtırtı. Dal.
Kahretsin, beni diri diri gömecekti.
Bana Güven
En İyi Yalanlar, İnsanın İnanmak İstedikleridir.
Wick Tate bu cümleyi hayatında hiç bu kadar sık duymamıştı. Üstelik onca sırrı varken kime gerçekten güvenebilirdi ki?
Karanlık bir sırrı olan yeni hacker erkek arkadaşı Milo’ya mı? Her zaman Wick’in iyiliğini isteyen ama onun karmakarışık hayatından da uzak durmaya çalışan eski erkek arkadaşı Griff’e mi? Onu koruyacaklarını söyleyerek ona bir gelecek vaat eden Ayna şirketine mi?
Bir de ailesi var tabii. En kolayı insanın ailesine güvenmesidir, değil mi? Tabii Wick değilseniz. Aile kavramının sizin için pek çok farklı anlamı yoksa ve babanız, hapiste fazla durmayacak azılı bir suçlu değilse.
Wick kendine tutunmaya alışmıştır… yalnızca kendine. Ama korkularıyla yüzleşmeden önce, başkalarına güvenmenin ne demek olduğunu öğrenmek zorunda kalacaktır.
“Hızı hiç düşmeyen bir macera.”
Jay Asher, The New York Times çoksatan yazarı
“Beni Bul serisinin her sayfası gerilim yüklü son kitabı, okurları soluksuz bırakacak.”
Booklist
Tek düşünebildiğim şuydu: Herkes öldü. Joe… Michael… Carson… Geçmişimle tüm bağlarım koptu. Hayatımın geri kalanıyla aramda duran tek şey Ayna’ydı artık. Bunun çaresine bakmam gerekiyordu ama nasıl? Beni bekliyorlardı. Geldiğimi göreceklerdi ve ben harekete geçmezsem, onlar geçecekti.
Biri mahvolacaktı ve Ayna’nın kaynakları göz önünde bulundurulunca, bunun ben olacağımı söylemek epey isabetli bir tahmindi.
“Bittim ben,” diye fısıldadım yüksek sesle düşünmeye çalışarak. Faydası da oldu. Birazcık. “Peki, ne yapacağım? Bir plan yapmalıyım… bir plan…”
Planım yoktu.
“İlk iki kitabın fanatiklerinin aklını başından alacak.”
Kirkus Reviews
“Romily Bernard, gençlik romanlarına olağanüstü, yepyeni bir ses getirdi.”
Sophie Jordan, The New York Times çoksatan yazarı