Azerbaycan edebiyatının usta ismi Anar Ak Liman, Beş Katlı Apartmanın Altıncı Katı ve ilk kez bu edisyonda yer alan Tahmine’nin Son Sırrı ile okurunu selamlıyor.
Elinizdeki bu başyapıtta Bakü’den İstanbul’a, Moskova’dan Afrika’ya başka başka mekânlara savrulan insanların coğrafyayla, gelenekle, aileyle ilişkisini berrakça görecek; 1960’lı yıllardaki Azeri toplumunun yaşamına tüm yönleriyle şahit olacaksınız. “Ben” ve “biz”in, insan ve toplumun, modernleşme ve geleneğin arasında kâh film yıldızlarıyla garsonlar hakkında konuşacak kâh İçerişehir’in fakir mahallelerinde dolaşacaksınız. Dönem atmosferini maharetle anlattığı kadar insan ruhuna da cesurca bakabilen Anar, Neşriyat Yayınevi adlı bir kurumda çalışan insanların hem birbirleriyle hem de de yaşamla kurduğu ilişkiyi yaşam kadar yakın ve derin bir açıdan izleme fırsatı sunuyor. Yer yer bir filmin içinde gibi hissettiren bu romanlarda Azeri türküleriyle, Fuzûlî beyitleriyle karşılaşmaksa okuru evdeymiş gibi hissettiriyor.
Ulusal ve uluslararası edebiyat çevrelerinde eserleriyle dikkat çeken, sayısız ödüle layık görülen, romanları ve öyküleri otuzdan fazla dile çevrilen, filmlere uyarlanan, oyunları da onlarca sahnede sergilenen Anar, bu kitapta açıkça görüleceği gibi, yalnızca Azerbaycan’ın değil, kendi gerçekliğine özlem duyan her insanın yazarıdır.
Azerbaycan edebiyatının usta ismi Anar Ak Liman, Beş Katlı Apartmanın Altıncı Katı ve ilk kez bu edisyonda yer alan Tahmine’nin Son Sırrı ile okurunu selamlıyor.
Elinizdeki bu başyapıtta Bakü’den İstanbul’a, Moskova’dan Afrika’ya başka başka mekânlara savrulan insanların coğrafyayla, gelenekle, aileyle ilişkisini berrakça görecek; 1960’lı yıllardaki Azeri toplumunun yaşamına tüm yönleriyle şahit olacaksınız. “Ben” ve “biz”in, insan ve toplumun, modernleşme ve geleneğin arasında kâh film yıldızlarıyla garsonlar hakkında konuşacak kâh İçerişehir’in fakir mahallelerinde dolaşacaksınız. Dönem atmosferini maharetle anlattığı kadar insan ruhuna da cesurca bakabilen Anar, Neşriyat Yayınevi adlı bir kurumda çalışan insanların hem birbirleriyle hem de de yaşamla kurduğu ilişkiyi yaşam kadar yakın ve derin bir açıdan izleme fırsatı sunuyor. Yer yer bir filmin içinde gibi hissettiren bu romanlarda Azeri türküleriyle, Fuzûlî beyitleriyle karşılaşmaksa okuru evdeymiş gibi hissettiriyor.
Ulusal ve uluslararası edebiyat çevrelerinde eserleriyle dikkat çeken, sayısız ödüle layık görülen, romanları ve öyküleri otuzdan fazla dile çevrilen, filmlere uyarlanan, oyunları da onlarca sahnede sergilenen Anar, bu kitapta açıkça görüleceği gibi, yalnızca Azerbaycan’ın değil, kendi gerçekliğine özlem duyan her insanın yazarıdır.