"Beş Kızkardeş" Kaldıraç Yayınevi olarak yayınlamaya başladığımız ‘Kadın Kitaplığı' dizisinin, "Liberalizm / Muhafazakarlık Kıskacında: Kadın" adlı eserinden sonra ikinci kitabı. Sınıflı toplumların tarihinde "ikinci cins" olarak hep daha fazla sömürülen kadınlar, kendileri ve tüm toplumun değiştirilmesi için mücadele alanlarına çıktıkça özgürleşiyor. Sınıflı toplumlar; işçi sınıfının öncülüğünde dünya devrimi gerçekleştiğinde son bulacak. Komünizm; herkesten yeteneği kadar, herkese ihtiyacı kadar, diye formüle edebileceğimiz yeni bir üretim ve bölüşüm sistemi olarak aslında "yeni insan"ın da tarihi demek. İşte o zaman kadın da "ikinci cins" olmaktan kurtulup "iki cinsten biri" olarak tarih sahnesinde yerini alacak. Fakat bu kadın sorunlarının ötelenmesi demek değil! Aksine her sorunda olduğu gibi, çözmeye bugünden başlamak zorunda olduğumuz bir sorun. 19. yüzyıl hareketi koşulları göz önüne alındığında olağanüstü denecek kadar önemli roller üstlenmiş olan kadınlar, ağırlıklı faaliyet biçimi olan köylü sınıfı arasında yürütülen propaganda çalışmasından, l Mart 1881'de Çar II. Alexander'a yapılan suikastla doruk noktasına ulaşan politik "terörizm" aşamasına kadar hareketin her evresinde yer aldılar. Dahası sık sık öncülük görevini üstleniyorlardı. Bu kitapta anıları sunulan beş kadından Olga Liubatovich, fabrika işçisi olarak çalışan ilk devrimci propagandacılar grubunun üyesiydi; 1878'de Vera Zasulich, 1881'den sonraki dönemdeyse Vera Figner, Çar'a suikast düzenleyen parti olan Halkın İradesi'nin lideri olarak tanındı. Kitapta yer alan anılar da, çocukluklarından başlayarak -çoğunun- yurt dışında devam eden eğitim yılları, bu yıllarda yeni gelişen Rus devrimci hareketi ile tanışmaları ve daha sonrasında tekrar Rusya'ya dönerek "halka gidiş hareketi", "Çar II. Alexander suikastı" vb. eylemlerde yer almaları gibi dönüm noktaları üzerinden şekilleniyor. Komünizme doğru yürürken, kadınların erkeklerden daha fazla mücadele etmesi gerektiği gerçeğinden hareketle, yayınevi olarak tarihte ve mücadelede kadınlar için ayrı bir dizi başlatarak, bu tarihe ve mücadeleye katkıda bulunmak istedik. Kaldıraç Yayınevi olarak özellikle devrimci mücadeleye katılmış tüm dünyadan kadınların belki de unutulmaya yüz tutmuş; ancak hatırlanması gereken, belki bugüne ışık tutacak, can verecek hayat hikayelerini yayımlamaya devam edeceğiz. Eylem öğretiyor. Okuyalım eyleyelim.
"Beş Kızkardeş" Kaldıraç Yayınevi olarak yayınlamaya başladığımız ‘Kadın Kitaplığı' dizisinin, "Liberalizm / Muhafazakarlık Kıskacında: Kadın" adlı eserinden sonra ikinci kitabı. Sınıflı toplumların tarihinde "ikinci cins" olarak hep daha fazla sömürülen kadınlar, kendileri ve tüm toplumun değiştirilmesi için mücadele alanlarına çıktıkça özgürleşiyor. Sınıflı toplumlar; işçi sınıfının öncülüğünde dünya devrimi gerçekleştiğinde son bulacak. Komünizm; herkesten yeteneği kadar, herkese ihtiyacı kadar, diye formüle edebileceğimiz yeni bir üretim ve bölüşüm sistemi olarak aslında "yeni insan"ın da tarihi demek. İşte o zaman kadın da "ikinci cins" olmaktan kurtulup "iki cinsten biri" olarak tarih sahnesinde yerini alacak. Fakat bu kadın sorunlarının ötelenmesi demek değil! Aksine her sorunda olduğu gibi, çözmeye bugünden başlamak zorunda olduğumuz bir sorun. 19. yüzyıl hareketi koşulları göz önüne alındığında olağanüstü denecek kadar önemli roller üstlenmiş olan kadınlar, ağırlıklı faaliyet biçimi olan köylü sınıfı arasında yürütülen propaganda çalışmasından, l Mart 1881'de Çar II. Alexander'a yapılan suikastla doruk noktasına ulaşan politik "terörizm" aşamasına kadar hareketin her evresinde yer aldılar. Dahası sık sık öncülük görevini üstleniyorlardı. Bu kitapta anıları sunulan beş kadından Olga Liubatovich, fabrika işçisi olarak çalışan ilk devrimci propagandacılar grubunun üyesiydi; 1878'de Vera Zasulich, 1881'den sonraki dönemdeyse Vera Figner, Çar'a suikast düzenleyen parti olan Halkın İradesi'nin lideri olarak tanındı. Kitapta yer alan anılar da, çocukluklarından başlayarak -çoğunun- yurt dışında devam eden eğitim yılları, bu yıllarda yeni gelişen Rus devrimci hareketi ile tanışmaları ve daha sonrasında tekrar Rusya'ya dönerek "halka gidiş hareketi", "Çar II. Alexander suikastı" vb. eylemlerde yer almaları gibi dönüm noktaları üzerinden şekilleniyor. Komünizme doğru yürürken, kadınların erkeklerden daha fazla mücadele etmesi gerektiği gerçeğinden hareketle, yayınevi olarak tarihte ve mücadelede kadınlar için ayrı bir dizi başlatarak, bu tarihe ve mücadeleye katkıda bulunmak istedik. Kaldıraç Yayınevi olarak özellikle devrimci mücadeleye katılmış tüm dünyadan kadınların belki de unutulmaya yüz tutmuş; ancak hatırlanması gereken, belki bugüne ışık tutacak, can verecek hayat hikayelerini yayımlamaya devam edeceğiz. Eylem öğretiyor. Okuyalım eyleyelim.