Besmele’nin Şerhi
Hâl İlmine geçmek için idrâk'e erişmek gereklidir.. Bu ise TEVHÎD İLMÎ başlangıcı olan BESMELE ŞERIF hakkında bilgi sahibi olmakla öğrenmekle ve de en önemlisi sevmekle mümkündür... PEYGAMBER EFENDİMİZ buyurmuştur ki;
"BESMELE ile başlamayan her iş noksandır!."
"BESMELE her kitabın anahtarıdır!"
Kitab-ı mübîn Besmele ile başlamaktadır. O kitabı okumak isteyenler öncelikle YARADANI sevmek zorundadırlar.
Çünkü sevgi bilmeyi zorunlu kılmaktadır... İnsanoğlu bilmediği şeyi sevemez... Bilinmez daima korku verir... Bilmemek korkmayı dâvet eder sevmeyi değil...
Zira bilinmez karanlıktır.. insan karanlıkta korkuyorsa bunun sebebi; karanlık değildir.. karanlığın göze perde olmasıdır...
İşte bu sebepledir ki; Mümin kimse Cenab-ı Hakkı tanımak...bilmek...görmek ister ve bu ulvî istek nihayet karşılıksız kalmaz ALLAH (c.c) tanıdıkça sever... idrâk eder...
Nihayet öyle bir hâle gelir ki (Deylemi'den rivayeten) Peygamber efendimizin buyurduğu gibi:
"Kulum bana nafile ibadetleri yapmak suretiyle durmadan yakınlaşır. O kadar ki onu severim onu sevdiğim zaman da onun işiten kulağı ve gören gözü olurum."
İşte bu Hak olan ilim; talepkâr ve nasipkâr olana verilir...
Besmele’nin Şerhi
Hâl İlmine geçmek için idrâk'e erişmek gereklidir.. Bu ise TEVHÎD İLMÎ başlangıcı olan BESMELE ŞERIF hakkında bilgi sahibi olmakla öğrenmekle ve de en önemlisi sevmekle mümkündür... PEYGAMBER EFENDİMİZ buyurmuştur ki;
"BESMELE ile başlamayan her iş noksandır!."
"BESMELE her kitabın anahtarıdır!"
Kitab-ı mübîn Besmele ile başlamaktadır. O kitabı okumak isteyenler öncelikle YARADANI sevmek zorundadırlar.
Çünkü sevgi bilmeyi zorunlu kılmaktadır... İnsanoğlu bilmediği şeyi sevemez... Bilinmez daima korku verir... Bilmemek korkmayı dâvet eder sevmeyi değil...
Zira bilinmez karanlıktır.. insan karanlıkta korkuyorsa bunun sebebi; karanlık değildir.. karanlığın göze perde olmasıdır...
İşte bu sebepledir ki; Mümin kimse Cenab-ı Hakkı tanımak...bilmek...görmek ister ve bu ulvî istek nihayet karşılıksız kalmaz ALLAH (c.c) tanıdıkça sever... idrâk eder...
Nihayet öyle bir hâle gelir ki (Deylemi'den rivayeten) Peygamber efendimizin buyurduğu gibi:
"Kulum bana nafile ibadetleri yapmak suretiyle durmadan yakınlaşır. O kadar ki onu severim onu sevdiğim zaman da onun işiten kulağı ve gören gözü olurum."
İşte bu Hak olan ilim; talepkâr ve nasipkâr olana verilir...