Umeyye bir taraftan Bilal'e var gücüyle vuruyor, bir taraftan da; “Muhammed'in dinini inkâr et!” diye telkinde bulunuyordu. İşkenceler altındaki Bilal'in söz söylemeye mecali kalmıyor, sadece bir kelime söyleyebiliyordu:
“Ahad! Ahad!”
Sırtüstü kızgın kumlara yatırılmış, elleri ayakları bağlanmış, göğsüne ağır taş konulmuş ve ardı arkası kesilmeyen işkenceler başlatılmış…
“Muhammed'i inkâr et!
Muhammed'in dinini inkâr et!
Haydi, haydi köle!”
Tek bir cevap:
“Ahad! Ahad!”
Umeyye bir taraftan Bilal'e var gücüyle vuruyor, bir taraftan da; “Muhammed'in dinini inkâr et!” diye telkinde bulunuyordu. İşkenceler altındaki Bilal'in söz söylemeye mecali kalmıyor, sadece bir kelime söyleyebiliyordu:
“Ahad! Ahad!”
Sırtüstü kızgın kumlara yatırılmış, elleri ayakları bağlanmış, göğsüne ağır taş konulmuş ve ardı arkası kesilmeyen işkenceler başlatılmış…
“Muhammed'i inkâr et!
Muhammed'in dinini inkâr et!
Haydi, haydi köle!”
Tek bir cevap:
“Ahad! Ahad!”