Bilgi Toplumu Olabilmek Neden Önemlidir?
Bilgi toplumu olma gayretinden yoksun devletler, günümüzde ileri teknoloji süreçleri ve ekipmanları sayesinde işlem gören tüm sistemlerden uzak kalarak, çağı yakalamakta zorluk çekerler. Beraberinde bünyesindeki toplumlar da bilgi toplumu olma bilincinden uzakta, gelişmişlik evreninden pay sahibi olamadan, medeniyetlerini sadece tecrübe ederek kazandıkları geçmiş kültür varlıklarıyla sürdürmek durumunda kalırlar. Bireysel anlamda kişisel gelişimlerini, diğer bilgi toplumu olma kaidelerini yerine getirmeye çalışan milletlerin gerisinden gelmek suretiyle tamamlamaya çalışacak vatandaşlar ise her zaman ya eksik kalırlar ya da bu eksiklikleri gidermek adına sarf etmek zorunda olacakları aşırı çaba onları tüketir.
Günümüzün başarılı şirketleri, Telekomünikasyon sektörü özelinde incelendiğinde görülmüştür ki, bilgiye dayalı büyük veri kümelerini, işlettikleri tüm süreçlerde doğru ve verimli kullanarak gelişmeyi tercih etmişlerdir. Bu yönde bir ortak vizyon belirleyen şirketler tüm çalışanlarının bu vizyonu paylaşmasına olanak sağlayacak faaliyetleri ortaya koymuşlardır. Kimi zaman devlet ortakları ile yürütülen bu çalışmalar neticelerin de otonom olarak bilginin toplumda farkındalık yaratmasına neden olmuşlardır.
Bu çalışma ülkemizde devlet ve Telekomünikasyon sektörü özelinde bilgi toplumu olma yolundaki yapılan ve yapılması planlanan süreçleri inceleyerek amaca ulaşmada daha verimli ve efektif sonuçlarına odaklanmıştır. Bilgi toplumu olabilmek için öncelikle toplumda sayısal uçurum sorunsalı çözülmeli, her bireyde, birimde ve sistemde bilgiye kolay erişim için çabalar gerekmektedir. Bilgiyi işleme ve anlamlandırma süreci, bilgi işçilerinin yoğun çaba ve fedakarlıkları ile yürütülmesi gereken değişkenler bütünüdür. Bilgi paylaşıldıkça anlam kazanan ve değerlenen neden-sonuç odaklı özeliğinden kaynaklı topluma değer katma kapasitesi yüksek bir yapıdadır.
Bilgi Toplumu Olabilmek Neden Önemlidir?
Bilgi toplumu olma gayretinden yoksun devletler, günümüzde ileri teknoloji süreçleri ve ekipmanları sayesinde işlem gören tüm sistemlerden uzak kalarak, çağı yakalamakta zorluk çekerler. Beraberinde bünyesindeki toplumlar da bilgi toplumu olma bilincinden uzakta, gelişmişlik evreninden pay sahibi olamadan, medeniyetlerini sadece tecrübe ederek kazandıkları geçmiş kültür varlıklarıyla sürdürmek durumunda kalırlar. Bireysel anlamda kişisel gelişimlerini, diğer bilgi toplumu olma kaidelerini yerine getirmeye çalışan milletlerin gerisinden gelmek suretiyle tamamlamaya çalışacak vatandaşlar ise her zaman ya eksik kalırlar ya da bu eksiklikleri gidermek adına sarf etmek zorunda olacakları aşırı çaba onları tüketir.
Günümüzün başarılı şirketleri, Telekomünikasyon sektörü özelinde incelendiğinde görülmüştür ki, bilgiye dayalı büyük veri kümelerini, işlettikleri tüm süreçlerde doğru ve verimli kullanarak gelişmeyi tercih etmişlerdir. Bu yönde bir ortak vizyon belirleyen şirketler tüm çalışanlarının bu vizyonu paylaşmasına olanak sağlayacak faaliyetleri ortaya koymuşlardır. Kimi zaman devlet ortakları ile yürütülen bu çalışmalar neticelerin de otonom olarak bilginin toplumda farkındalık yaratmasına neden olmuşlardır.
Bu çalışma ülkemizde devlet ve Telekomünikasyon sektörü özelinde bilgi toplumu olma yolundaki yapılan ve yapılması planlanan süreçleri inceleyerek amaca ulaşmada daha verimli ve efektif sonuçlarına odaklanmıştır. Bilgi toplumu olabilmek için öncelikle toplumda sayısal uçurum sorunsalı çözülmeli, her bireyde, birimde ve sistemde bilgiye kolay erişim için çabalar gerekmektedir. Bilgiyi işleme ve anlamlandırma süreci, bilgi işçilerinin yoğun çaba ve fedakarlıkları ile yürütülmesi gereken değişkenler bütünüdür. Bilgi paylaşıldıkça anlam kazanan ve değerlenen neden-sonuç odaklı özeliğinden kaynaklı topluma değer katma kapasitesi yüksek bir yapıdadır.
-
%30İNDİRİM100,00TL 70,00TL
