Bilgiye Mektuplar

Stok Kodu:
9786257009300
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
120
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-05
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%24 indirimli
150,00TL
114,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 13,93TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9786257009300
946599
Bilgiye Mektuplar
Bilgiye Mektuplar
114.00

Bilgi, var olduğundan beri, insanoğlunun en temel amaçlarından biri olmuştur.Felsefe: "bilgiyi sevmek" olduğu hatırlanırsa, bilginin felsefenin ayrılmaz bir parçası olduğu görülecektir. Hakiki bilginin ne olduğu ve bu bilginin nasıl elde edileceği konusu insanoğlunun kadim sorunudur.

Epistemoloji (bilgi felsefesi), bilginin kaynağı, değeri, imkanı ve sınırlarını konu alan felsefe dalıdır. Bilgi felsefesinin sorunu, doğru bilginin imkanı sorunudur.Doğru bilginin olamayacağını savunan yaklaşım, şüphecilik (Kuşkuculuk-Septisizm) olarak bilinir. Gorgias; "Bir şey yoktur, olsa bile bilinemez, bilinse bile anlatılamaz, anlatılsa bile anlaşılamaz" der.

Protagoras ise, "insan her şeyin ölçüsüdür." diyerek bilginin göreceliliğini savunmuştur.

Pyyron ve Timon gibi düşünürler, insanı doğruya götürecek hiçbir ölçüt yoktur der.

Rasyonalizm, doğru bilginin kaynağının akıl olduğunu savunur. Platon, Aristoteles, Descartes, Farabi, Hegel ve İslam dünyasında da Mesailer de bilginin akıl yoluyla elde edileceğini savunurlar.

Batı rasyonalistler ve Müslüman bilginlerden: El-Kindi, Farabi, İbn Sina, İbn Rüşt gibi felsefeciler, Ebu Hanife, İmam Maturidi gibi alimler, Mutezile Düşünürler de akla yüklediği işlev birbirinden farklıdır.

Yazar "Bilgiye Mektup" çalışmasında, Gazali'nin yaptığı yapmaktadır.Bilginin kullanımı konusu bilgi ile ahlak arasında zorunlu bir ilişki kurulmasıyla sonuçlanır.Cabiri, bilgi kaynaklarını beyan, burhan ve irfan olarak tanımlaması, bilginin kaynaklarına dönük bir açıklama arayışıdır.Bilgiye Mektup, bilgi arayıcının önemli duraklarından biri olarak öne çıkmaktadır.

Nitekim Pisagor, düşünme faaliyeti hikmeti aramak, olduğunu söylemiş. Hakikat ve hikmet arayışına çıkanlar, onunla kucaklaşabilenler kurtulacak, yeni ahlaki dünyanın fatihleri olacaklardır.

Sonuçta yazar," bilgi" ile ilgili bir soruşturmaya giriş yapıyor, mektuplarla konuyu açmaya çalışıyor. Hakikat ile bilginin eşitlenmesini dile getiren yazar, bilgi dışında bir şeyin kalmadığını mı söylüyor?

Yazar "Bilgi"ye yolculuğunu ve "hikmet" arayışını; "Hoşçakal, selamette ol, sevgili Talip; en içten sevgi ve saygılarımla... Dostun Bilgi" diyerek sonuçlandırıyor.

Dahası kitapta.

Bilgi, var olduğundan beri, insanoğlunun en temel amaçlarından biri olmuştur.Felsefe: "bilgiyi sevmek" olduğu hatırlanırsa, bilginin felsefenin ayrılmaz bir parçası olduğu görülecektir. Hakiki bilginin ne olduğu ve bu bilginin nasıl elde edileceği konusu insanoğlunun kadim sorunudur.

Epistemoloji (bilgi felsefesi), bilginin kaynağı, değeri, imkanı ve sınırlarını konu alan felsefe dalıdır. Bilgi felsefesinin sorunu, doğru bilginin imkanı sorunudur.Doğru bilginin olamayacağını savunan yaklaşım, şüphecilik (Kuşkuculuk-Septisizm) olarak bilinir. Gorgias; "Bir şey yoktur, olsa bile bilinemez, bilinse bile anlatılamaz, anlatılsa bile anlaşılamaz" der.

Protagoras ise, "insan her şeyin ölçüsüdür." diyerek bilginin göreceliliğini savunmuştur.

Pyyron ve Timon gibi düşünürler, insanı doğruya götürecek hiçbir ölçüt yoktur der.

Rasyonalizm, doğru bilginin kaynağının akıl olduğunu savunur. Platon, Aristoteles, Descartes, Farabi, Hegel ve İslam dünyasında da Mesailer de bilginin akıl yoluyla elde edileceğini savunurlar.

Batı rasyonalistler ve Müslüman bilginlerden: El-Kindi, Farabi, İbn Sina, İbn Rüşt gibi felsefeciler, Ebu Hanife, İmam Maturidi gibi alimler, Mutezile Düşünürler de akla yüklediği işlev birbirinden farklıdır.

Yazar "Bilgiye Mektup" çalışmasında, Gazali'nin yaptığı yapmaktadır.Bilginin kullanımı konusu bilgi ile ahlak arasında zorunlu bir ilişki kurulmasıyla sonuçlanır.Cabiri, bilgi kaynaklarını beyan, burhan ve irfan olarak tanımlaması, bilginin kaynaklarına dönük bir açıklama arayışıdır.Bilgiye Mektup, bilgi arayıcının önemli duraklarından biri olarak öne çıkmaktadır.

Nitekim Pisagor, düşünme faaliyeti hikmeti aramak, olduğunu söylemiş. Hakikat ve hikmet arayışına çıkanlar, onunla kucaklaşabilenler kurtulacak, yeni ahlaki dünyanın fatihleri olacaklardır.

Sonuçta yazar," bilgi" ile ilgili bir soruşturmaya giriş yapıyor, mektuplarla konuyu açmaya çalışıyor. Hakikat ile bilginin eşitlenmesini dile getiren yazar, bilgi dışında bir şeyin kalmadığını mı söylüyor?

Yazar "Bilgi"ye yolculuğunu ve "hikmet" arayışını; "Hoşçakal, selamette ol, sevgili Talip; en içten sevgi ve saygılarımla... Dostun Bilgi" diyerek sonuçlandırıyor.

Dahası kitapta.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat