Tıp konulu rivayetlerin erken dönemlerden itibaren bilime veya dönemsel eş değerine arzı, teorik bir imkân olarak hep gündemde olmuş fakat kavramsal arka planı sağlam, işlevsel ve standart metodolojik bir yapıya kavuşturulamamıştır. Buradaki temel problem, bu rivayetlerin çoğunlukla tümüyle dinî nitelikte sayılmalarından dolayı, yine çoğunlukla dünyevi alanda kabul edilen bilime arz edilmelerindeki çekince gibi durmaktadır. Kısaca “dinî olan”ın “dünyevi olan”a arzında düğümlenen sorun, bu kitapta rivayetlerin ve bilimin dinî ve dünyevi taraflarının ortaya konulmasıyla çözümlenmeye çalışılmaktadır.
Tıp konulu rivayetlerin erken dönemlerden itibaren bilime veya dönemsel eş değerine arzı, teorik bir imkân olarak hep gündemde olmuş fakat kavramsal arka planı sağlam, işlevsel ve standart metodolojik bir yapıya kavuşturulamamıştır. Buradaki temel problem, bu rivayetlerin çoğunlukla tümüyle dinî nitelikte sayılmalarından dolayı, yine çoğunlukla dünyevi alanda kabul edilen bilime arz edilmelerindeki çekince gibi durmaktadır. Kısaca “dinî olan”ın “dünyevi olan”a arzında düğümlenen sorun, bu kitapta rivayetlerin ve bilimin dinî ve dünyevi taraflarının ortaya konulmasıyla çözümlenmeye çalışılmaktadır.