“Beynimiz hazır, bir şekilde gökten düşmedi. Beynimiz yaklaşık bir milyon yıl önce kendi varlığının bilincine varmaya başladığında en azından bir milyar yaşındaydı. Öznenin yaşantısında ilk kez dünyanın bir tür izdüşümü, bir tür kopyası ya da imgesi ortaya çıktığında, bu imgenin neye benzeyeceği konusundaki kararlar evrimce çoktan alınmıştı… Her halükârda bunlar biyolojik kararlardı.”
–Hoimar von Ditfurth
“Hoimar von Ditfurth, bilimsel bilgilerin içinden ilerleyerek dünyanın bütünsel bir resmini çıkartıyor karşımız. Burada bize aktarılan şey ‘bilimin ne dediği’ değil. Bilimden yararlanarak ve bilimsel bilgiden en küçük bir ödün vermeyerek dünyayı kavrayışımıza ilişkin bir öykü, hatta bir roman yazıyor Ditfurth. Bu nedenle onun kitaplarına ‘popüler bilim’ sıfatının ne kadar uyduğunu sormadan edemiyorum. Ya da acaba ‘asıl popüler bilim budur’ mu demek gerekiyor?”
–Turgay Kurultay
“Beynimiz hazır, bir şekilde gökten düşmedi. Beynimiz yaklaşık bir milyon yıl önce kendi varlığının bilincine varmaya başladığında en azından bir milyar yaşındaydı. Öznenin yaşantısında ilk kez dünyanın bir tür izdüşümü, bir tür kopyası ya da imgesi ortaya çıktığında, bu imgenin neye benzeyeceği konusundaki kararlar evrimce çoktan alınmıştı… Her halükârda bunlar biyolojik kararlardı.”
–Hoimar von Ditfurth
“Hoimar von Ditfurth, bilimsel bilgilerin içinden ilerleyerek dünyanın bütünsel bir resmini çıkartıyor karşımız. Burada bize aktarılan şey ‘bilimin ne dediği’ değil. Bilimden yararlanarak ve bilimsel bilgiden en küçük bir ödün vermeyerek dünyayı kavrayışımıza ilişkin bir öykü, hatta bir roman yazıyor Ditfurth. Bu nedenle onun kitaplarına ‘popüler bilim’ sıfatının ne kadar uyduğunu sormadan edemiyorum. Ya da acaba ‘asıl popüler bilim budur’ mu demek gerekiyor?”
–Turgay Kurultay