Nona Fernández, kendi kuşağının önde gelen Latin Amerikalı yazarlarından biri. Oyunculuk ve senaryo yazarlığı da yapan Fernández, roman ve öyküleriyle unutulmaması gerekenleri hatırlatmayı görev edinmiş, Şili’nin tarihindeki karanlık sayfalara ayna tutmaya çalışan bir bellek direnişçisi. Bilinmeyen Boyut ise tarihi suçların mirası hakkında sürükleyici ve dehşete düşürücü bir hikâye anlatıyor.
1984 yılında, Şili’de Pinochet diktatörlüğünün tam ortasında, muhalif bir derginin ofisine kederli bir adam gelir. Emniyet örgütü mensubu bu adam, “Konuşmak istiyorum,” der ve gazeteci, şimdiye kadar bilinmeyen bir boyutun kapılarını açacak ifade için kayıt cihazını çalıştırır. Anlatıcı, dergi kapağında “Ben İşkence Yaptım” başlığıyla yayımlanan yazıyı okuyup bu adamın yüzünü ilk gördüğünde henüz çocuktur. Adamın rejimin en kötü suçlarındaki dahli ve bunlar hakkında konuşma konusundaki kararlılığı, anlatıcının yetişkinliğine, yazar ve belgeselci olarak kariyerine musallat olacaktır.
Fernández, “insanlara işkence eden adamı” arşivlerin ulaşamayacağı yerlere, romana adını veren TV programının, rejimin acımasız ama sıradan entrikalarıyla bir arada var olduğu, tarihin o bilinmeyen boyutuna kadar takip ediyor.
“Fernández, büyük bir zekâ ve saplantılı bir samimiyetle yazdığı etkileyici düzyazısında işkencenin korkunç gerçekliğini ve daha da korkuncu, nasıl rutin hâle geldiğini görmemize yardımcı oluyor.” —FERNANDA MELCHOR
Nona Fernández, kendi kuşağının önde gelen Latin Amerikalı yazarlarından biri. Oyunculuk ve senaryo yazarlığı da yapan Fernández, roman ve öyküleriyle unutulmaması gerekenleri hatırlatmayı görev edinmiş, Şili’nin tarihindeki karanlık sayfalara ayna tutmaya çalışan bir bellek direnişçisi. Bilinmeyen Boyut ise tarihi suçların mirası hakkında sürükleyici ve dehşete düşürücü bir hikâye anlatıyor.
1984 yılında, Şili’de Pinochet diktatörlüğünün tam ortasında, muhalif bir derginin ofisine kederli bir adam gelir. Emniyet örgütü mensubu bu adam, “Konuşmak istiyorum,” der ve gazeteci, şimdiye kadar bilinmeyen bir boyutun kapılarını açacak ifade için kayıt cihazını çalıştırır. Anlatıcı, dergi kapağında “Ben İşkence Yaptım” başlığıyla yayımlanan yazıyı okuyup bu adamın yüzünü ilk gördüğünde henüz çocuktur. Adamın rejimin en kötü suçlarındaki dahli ve bunlar hakkında konuşma konusundaki kararlılığı, anlatıcının yetişkinliğine, yazar ve belgeselci olarak kariyerine musallat olacaktır.
Fernández, “insanlara işkence eden adamı” arşivlerin ulaşamayacağı yerlere, romana adını veren TV programının, rejimin acımasız ama sıradan entrikalarıyla bir arada var olduğu, tarihin o bilinmeyen boyutuna kadar takip ediyor.
“Fernández, büyük bir zekâ ve saplantılı bir samimiyetle yazdığı etkileyici düzyazısında işkencenin korkunç gerçekliğini ve daha da korkuncu, nasıl rutin hâle geldiğini görmemize yardımcı oluyor.” —FERNANDA MELCHOR