"Kalbin ağrıyor değil mi?" dedin. "Ey Mnasidika!" dedim, "Bu bir kadın kalbi değil, aciz kanatlannı çırpan zavallı bir güvercindir. Kadın kalbi, çok daha müthiş bir şeydir! O, kıpkızıl bir alev halinde, tıpkı bir çırağ gibi köpüre köpüre yanan. Işte açgözlü Afrodit beni tam oradan ısırdı." Pierre Louys, milattan önce altıncı yüzyılda yaşamış Yunanlı bir kadın ozan olarak tanıttığı Bilitis'in agzından aşkı anlatıyor.
Sapfo'ya hayranlığı, nemfierle olan dostlugu, Afrodit'e gönülden bağlılığı ile adeta bir aşk kadını olduğuna inandığımız Bilitis'in şiirleri; aşk, şehvet ve kadınlar üzerine kurulu. Louys, parnasizm ve sembolizmi harmanlayarak antik Yunan kültürünü bir ressam edasıyla okuyucuya aktanyor.
"Kalbin ağrıyor değil mi?" dedin. "Ey Mnasidika!" dedim, "Bu bir kadın kalbi değil, aciz kanatlannı çırpan zavallı bir güvercindir. Kadın kalbi, çok daha müthiş bir şeydir! O, kıpkızıl bir alev halinde, tıpkı bir çırağ gibi köpüre köpüre yanan. Işte açgözlü Afrodit beni tam oradan ısırdı." Pierre Louys, milattan önce altıncı yüzyılda yaşamış Yunanlı bir kadın ozan olarak tanıttığı Bilitis'in agzından aşkı anlatıyor.
Sapfo'ya hayranlığı, nemfierle olan dostlugu, Afrodit'e gönülden bağlılığı ile adeta bir aşk kadını olduğuna inandığımız Bilitis'in şiirleri; aşk, şehvet ve kadınlar üzerine kurulu. Louys, parnasizm ve sembolizmi harmanlayarak antik Yunan kültürünü bir ressam edasıyla okuyucuya aktanyor.