Taşlar parçalanmış ruhlar, demiştin.
Düşünürürm hep. Yine de ağırdır kokusu
kentin. Bir havasızlık, bir basıklık.
Taşlar kirlenmiştir çoğu zaman.
Taşlar kirlenmiş ruhlar, çoğu zaman.
Sözlerin kesmişti yüzümü.
İstiridye kabuğunun kesiğinden farksızdı.
Acısı.
Durmaksızın unutuyordun!
Kar donuyordu avuçlarında.
Her bir parmağın sarkıttı sanki,
uzayıp uzayıp büyüyen.
Ne kadar büyürse de uzaktı her zaman.
Sanki dokunsam... batacaktı.
Taşlar parçalanmış ruhlar, demiştin.
Düşünürürm hep. Yine de ağırdır kokusu
kentin. Bir havasızlık, bir basıklık.
Taşlar kirlenmiştir çoğu zaman.
Taşlar kirlenmiş ruhlar, çoğu zaman.
Sözlerin kesmişti yüzümü.
İstiridye kabuğunun kesiğinden farksızdı.
Acısı.
Durmaksızın unutuyordun!
Kar donuyordu avuçlarında.
Her bir parmağın sarkıttı sanki,
uzayıp uzayıp büyüyen.
Ne kadar büyürse de uzaktı her zaman.
Sanki dokunsam... batacaktı.