Kelimeleri sözlüklerden çıkarıp hayatın orta yerine saçmıştı. Ne zaman ki saçlarının örgüsünü açmış, boyunu kısaltmış; üstündeki jileyi de alt sınıftaki komşu kızına vermişti işte o zaman sözlükler de vitrinin en üst köşesine bir yere, lazım olur diye kaldırılmış mıydı yoksa tamamen gereksiz görülerek kömürlüğe sonsuz bir sürgüne mi gönderilmişti, hatırlamıyordu.
Her kelimenin onda tesiri yavaş yavaş erimişti. Ne çok severdi yeni öğrendiği kelimeleri cümle içinde kullanmayı. Kurduğu cümlelerde yeni yeni hayatların öznesi olurdu mesela. Hiç gitmediği yerleri de eklerdi bu cümlelere ki gitmiş olsun, yapmış olsun, tatmış olsun. Henüz hayat onda bir kırağı olmamıştı.
Kelimeleri sözlüklerden çıkarıp hayatın orta yerine saçmıştı. Ne zaman ki saçlarının örgüsünü açmış, boyunu kısaltmış; üstündeki jileyi de alt sınıftaki komşu kızına vermişti işte o zaman sözlükler de vitrinin en üst köşesine bir yere, lazım olur diye kaldırılmış mıydı yoksa tamamen gereksiz görülerek kömürlüğe sonsuz bir sürgüne mi gönderilmişti, hatırlamıyordu.
Her kelimenin onda tesiri yavaş yavaş erimişti. Ne çok severdi yeni öğrendiği kelimeleri cümle içinde kullanmayı. Kurduğu cümlelerde yeni yeni hayatların öznesi olurdu mesela. Hiç gitmediği yerleri de eklerdi bu cümlelere ki gitmiş olsun, yapmış olsun, tatmış olsun. Henüz hayat onda bir kırağı olmamıştı.