Her şey Oslo Görüşmeleri'nin basına sızmasıyla başladı. Bu sayede Başbakan Erdoğan'ın talimatı doğrultusunda MİT ile terör örgütü PKK arasında müzakerelerin başladığı, başlayan bu müzakerelerin Öcalan'ın çizdiği yol haritasına göre yapıldığı anlaşıldı. Açılım Süreci'ne giden yolun başlangıcı da olan bu görüşmelerin basına sızması üzerine yaşanan büyük şaşkınlıktan sonra bu sefer de müzakereler PKK ile İmralı üzerinden Öcalan'la yapılmaya başlandı. Ne gariptir ki Oslo'da olduğu gibi İmralı'daki müzakereler de tam metin olarak Milliyet gazetesinde yayınlandı. Yayılanan Oslo Görüşmeleri'nden evvel dört görüşmenin daha yapıldığı ortaya çıktı.
İşte kitabın konusu Oslo ve İmralı'daki görüşmelerle bunların ardından gelişen olaylardır. Bunları bazen sıkılarak, çoğu kez üzülerek yazdım. İnançlarıma ters düşen durumlar karşısında fazla bir şey yapamamanın acısını içimde duyarak yazdım. “Barış süreci” denilerek işlenen bunca kanunsuzluklara rağmen hiçbir makam ve yetkiliden ses çıkmamasına içimden gelen isyanla ve tepki olsun diye yazdım. Yazarken de devletin verdiği bunca tavizlere rağmen ülkenin her an PKK'nın başlatacağı amansız bir savaşın içine düşeceği korkusunu yaşadım.
Her şey Oslo Görüşmeleri'nin basına sızmasıyla başladı. Bu sayede Başbakan Erdoğan'ın talimatı doğrultusunda MİT ile terör örgütü PKK arasında müzakerelerin başladığı, başlayan bu müzakerelerin Öcalan'ın çizdiği yol haritasına göre yapıldığı anlaşıldı. Açılım Süreci'ne giden yolun başlangıcı da olan bu görüşmelerin basına sızması üzerine yaşanan büyük şaşkınlıktan sonra bu sefer de müzakereler PKK ile İmralı üzerinden Öcalan'la yapılmaya başlandı. Ne gariptir ki Oslo'da olduğu gibi İmralı'daki müzakereler de tam metin olarak Milliyet gazetesinde yayınlandı. Yayılanan Oslo Görüşmeleri'nden evvel dört görüşmenin daha yapıldığı ortaya çıktı.
İşte kitabın konusu Oslo ve İmralı'daki görüşmelerle bunların ardından gelişen olaylardır. Bunları bazen sıkılarak, çoğu kez üzülerek yazdım. İnançlarıma ters düşen durumlar karşısında fazla bir şey yapamamanın acısını içimde duyarak yazdım. “Barış süreci” denilerek işlenen bunca kanunsuzluklara rağmen hiçbir makam ve yetkiliden ses çıkmamasına içimden gelen isyanla ve tepki olsun diye yazdım. Yazarken de devletin verdiği bunca tavizlere rağmen ülkenin her an PKK'nın başlatacağı amansız bir savaşın içine düşeceği korkusunu yaşadım.