Şiir, sanatın en önemli formlarından biridir ve insanın iç dünyası, duyguları ile en derin, en yoğun, en hızlı ilişkiyi kuran yapıdır. Garip hareketi özelinde konuşursak duygulara en yalın, sade ve etkileyici ulaşım yollarını açmışlardır diyebiliriz. Türk şiirinin seyrine yaptıkları katkıları bu yönleriyle incelemek; şekil ve beğeni yönlü tartışmaları sonlandıracak, asıl katkı düzeyleri ölçümlenebilecektir. En azından şiirde anlam ve anlamın aktarımı konusu kelime tercihlerinden uzaklaştırılmış olur. Zira her Türkçe şiir, aynı söz varlığının seçkisidir. Şiir, bilinmeyen bir sözcük içeriyorsa sözlükler yardımcı olacaktır. Ancak yaratılan kavramsal ve anlamsal alanlar; bir bilinmezliğe, kişisel veya uzak kümelere işaret ediyorsa yardımcı olabilecek yekpare bir sözlük yoktur. Bu yönlü şiir de anlamsızlıkla suçlanılagelmiştir. Oysa yapılması gereken şairin ya da bir dönemin şiir bütünlüğü içinde yeni kavramsal alanların tespitine çalışmak olmalıdır. Çünkü değişen asla sözcükler değil; sözcüklerin gösterdiği kavramların alanları olacaktır. Bu kavram alanlarındaki değişim ait olduğu şiirin evreninden çıkarımlanabilir. Anlamı; şiirin dışında,şiirden bağımsız aramak sonuç vermeyecektir. Şiir üzerinde yapılacak çalışmaların bu yönde ağırlık kazanması, anlam düzeyinde yapılabilecek tartışmaların kapısını açacaktır.
Şiir, sanatın en önemli formlarından biridir ve insanın iç dünyası, duyguları ile en derin, en yoğun, en hızlı ilişkiyi kuran yapıdır. Garip hareketi özelinde konuşursak duygulara en yalın, sade ve etkileyici ulaşım yollarını açmışlardır diyebiliriz. Türk şiirinin seyrine yaptıkları katkıları bu yönleriyle incelemek; şekil ve beğeni yönlü tartışmaları sonlandıracak, asıl katkı düzeyleri ölçümlenebilecektir. En azından şiirde anlam ve anlamın aktarımı konusu kelime tercihlerinden uzaklaştırılmış olur. Zira her Türkçe şiir, aynı söz varlığının seçkisidir. Şiir, bilinmeyen bir sözcük içeriyorsa sözlükler yardımcı olacaktır. Ancak yaratılan kavramsal ve anlamsal alanlar; bir bilinmezliğe, kişisel veya uzak kümelere işaret ediyorsa yardımcı olabilecek yekpare bir sözlük yoktur. Bu yönlü şiir de anlamsızlıkla suçlanılagelmiştir. Oysa yapılması gereken şairin ya da bir dönemin şiir bütünlüğü içinde yeni kavramsal alanların tespitine çalışmak olmalıdır. Çünkü değişen asla sözcükler değil; sözcüklerin gösterdiği kavramların alanları olacaktır. Bu kavram alanlarındaki değişim ait olduğu şiirin evreninden çıkarımlanabilir. Anlamı; şiirin dışında,şiirden bağımsız aramak sonuç vermeyecektir. Şiir üzerinde yapılacak çalışmaların bu yönde ağırlık kazanması, anlam düzeyinde yapılabilecek tartışmaların kapısını açacaktır.