Tarih; dini, kültürel, siyasi ya da başka sebeplerle gerçeklerin çarpıtıldığı, sübjektif te’liflerle doludur. Bir Hıristiyan Bahira Efsanesi başlığıyla tercümesini sunduğumuz bu eser, onlardan yalnızca birisidir. Tarihi verilerin dini sâikler uğruna tahrif edilmesi durumunda ortaya çıkabilecek sakıncaları çarpıcı bir şekilde ortaya koymaktadır. Eserin Arapça ve Süryânîce nüshalarını bulup ilim dünyasına takdim eden Amerikalı müsteşrik Gottheil’in, metnin değeri ile ilgili giriş cümleleri, kısa, öz ve nettir: “Burada yayınladığım metinler, reddiye yazmak adına tarihî rivayetler üzerinde yapılabilecek olan tahrifatın hangi boyutlara varabileceğini açık bir şekilde gözler önüne sermektedir.” Gottheil, bu yüzden eseri “efsane” olarak nitelendirerek Bir Hıristiyan Bahira Efsanesi ismiyle yayınlamıştır. Eserde İslâm tarihi kaynaklarında farklı versiyonları olan Bahira ile ilgili bir grup rivayet, tahrîf edilerek İslâmiyetin, Hıristiyanlıktan neş’et etmiş sapık bir mezhep olduğu iddiasına dayanak olarak kullanılmaktadır. İslâm kaynaklarına göre hadise şöyle özetlenebilir: Hz. Peygamber, on iki yaşlarında iken amcası Ebû Tâlib’le birlikte Suriye’ye bir ticarî yolculuk gerçekleştirir. Mekke kervanı Busrâ’da konakladığı sırada burada yaşayan münzevi rahip Bahira, gördüğü çeşitli alametlerden ötürü Hz. Muhammed’in Tevrat ve İncil’de müjdelenen elçi olduğunu idrak edip kendisiyle konuşur ve amcasını, yahudilerden gelebilecek tehlikelere karşı uyarır. Tercüme ettiğimiz eserde ise rahip Bahira, Kur’ân isimli bir kitap yazan, İslâm adında bir din uydurup bunu Hz. Peygamber’e öğreten, böylece bütün Müslümanları kandıran bir şahıs hüviyetine büründürülmüştür.
Tarih; dini, kültürel, siyasi ya da başka sebeplerle gerçeklerin çarpıtıldığı, sübjektif te’liflerle doludur. Bir Hıristiyan Bahira Efsanesi başlığıyla tercümesini sunduğumuz bu eser, onlardan yalnızca birisidir. Tarihi verilerin dini sâikler uğruna tahrif edilmesi durumunda ortaya çıkabilecek sakıncaları çarpıcı bir şekilde ortaya koymaktadır. Eserin Arapça ve Süryânîce nüshalarını bulup ilim dünyasına takdim eden Amerikalı müsteşrik Gottheil’in, metnin değeri ile ilgili giriş cümleleri, kısa, öz ve nettir: “Burada yayınladığım metinler, reddiye yazmak adına tarihî rivayetler üzerinde yapılabilecek olan tahrifatın hangi boyutlara varabileceğini açık bir şekilde gözler önüne sermektedir.” Gottheil, bu yüzden eseri “efsane” olarak nitelendirerek Bir Hıristiyan Bahira Efsanesi ismiyle yayınlamıştır. Eserde İslâm tarihi kaynaklarında farklı versiyonları olan Bahira ile ilgili bir grup rivayet, tahrîf edilerek İslâmiyetin, Hıristiyanlıktan neş’et etmiş sapık bir mezhep olduğu iddiasına dayanak olarak kullanılmaktadır. İslâm kaynaklarına göre hadise şöyle özetlenebilir: Hz. Peygamber, on iki yaşlarında iken amcası Ebû Tâlib’le birlikte Suriye’ye bir ticarî yolculuk gerçekleştirir. Mekke kervanı Busrâ’da konakladığı sırada burada yaşayan münzevi rahip Bahira, gördüğü çeşitli alametlerden ötürü Hz. Muhammed’in Tevrat ve İncil’de müjdelenen elçi olduğunu idrak edip kendisiyle konuşur ve amcasını, yahudilerden gelebilecek tehlikelere karşı uyarır. Tercüme ettiğimiz eserde ise rahip Bahira, Kur’ân isimli bir kitap yazan, İslâm adında bir din uydurup bunu Hz. Peygamber’e öğreten, böylece bütün Müslümanları kandıran bir şahıs hüviyetine büründürülmüştür.