“Rıfat, ben sevda bilmezdim. Fakat bu kitaba tutuldum. Görmek için ne yaptımsa olmadı, şu kadar var ki cezmettim. Bu kitabı hem almalı hem neşretmeliyiz. Şu kitabı kurtaralım. Bütün Türklere armağanımız olsun.”
Ziya Gökalp
Feyzi Ersoy, Bir Kitaba Tutuldum’da millî kültürümüzün en değerli verimlerinden Dîvânu Lugâti’t-Türk’ü, bulunma anlatısıyla kurgusal bir çalınma hikâyesi arasında, 1912 ve 2017 yıllarında geçen hadiselerin içinde bir roman başkahramanı olarak karşımıza çıkarıyor. Böylece bize, Türkolojinin en önemli keşfinin, Ali Emîrî’den Türklük çalışmalarının çağdaş ve tanıdık kahramanlarına uzanan ikinci defa kurtarılmasının öğretici macerasını keyifle okumak kalıyor.
“Rıfat, ben sevda bilmezdim. Fakat bu kitaba tutuldum. Görmek için ne yaptımsa olmadı, şu kadar var ki cezmettim. Bu kitabı hem almalı hem neşretmeliyiz. Şu kitabı kurtaralım. Bütün Türklere armağanımız olsun.”
Ziya Gökalp
Feyzi Ersoy, Bir Kitaba Tutuldum’da millî kültürümüzün en değerli verimlerinden Dîvânu Lugâti’t-Türk’ü, bulunma anlatısıyla kurgusal bir çalınma hikâyesi arasında, 1912 ve 2017 yıllarında geçen hadiselerin içinde bir roman başkahramanı olarak karşımıza çıkarıyor. Böylece bize, Türkolojinin en önemli keşfinin, Ali Emîrî’den Türklük çalışmalarının çağdaş ve tanıdık kahramanlarına uzanan ikinci defa kurtarılmasının öğretici macerasını keyifle okumak kalıyor.