Yalnızca Trabzon’un değil Türkiye’nin tanınmış ailelerinden Eyuboğulları’nın bir ferdi olan Sabahattin Rahmi Eyuboğlu, yıllarca kaymakamlık sonra da milletvekilliği yapmış bir babanın oğlu olarak devletçi kimliği ve saygınlığıyla dolu dolu bir ömür yaşamıştır. Cumhuriyetin kazanımlarının en dikkate değer kurucularından biridir. Avrupa’dan aldığı eğitimle Anadolu’dan aldığı ışığı birleştirerek çağdaşlaşma yolundaki ülkenin en zor zamanlarında akranlarına ve öğrencilerine yol gösterici olmuştur. Halkın değerleriyle barışık olmak üzere toptan bir anlayışı benimsemiş olan Sabahattin Eyuboğlu, çok yönlü bir kişidir. Başta çevirmenlik, öğretmenlik, yayıncılık, belgeselcilik olmak üzere bilinen ve bilinmeyenleriyle zamanına damga vurmuştur. Sabahattin Eyuboğlu, iyimser yapısı gereği pek çok sıkıntıya maruz kalsa da küskünlük taşımamış, çevresine güç vermeye ve çalışmaya devam etmiştir.
Bu çalışmada, onun Türkiye Cumhuriyeti’nin temel değerlerine yorulmak bilmez bir azimle katkı sağlayışının yanında bireysel yaşantısının ıstıraplarını ve çıkmazlarını da okuyacaksınız. Nihayet o, her şeyin odak noktası olarak “insanlık” olgusunu söz konusu ederek insan-toplum düzeninde Türk kültürünün ve kadim zamanların ortak noktalarını birleştiren bir imece ustasıdır.
Yalnızca Trabzon’un değil Türkiye’nin tanınmış ailelerinden Eyuboğulları’nın bir ferdi olan Sabahattin Rahmi Eyuboğlu, yıllarca kaymakamlık sonra da milletvekilliği yapmış bir babanın oğlu olarak devletçi kimliği ve saygınlığıyla dolu dolu bir ömür yaşamıştır. Cumhuriyetin kazanımlarının en dikkate değer kurucularından biridir. Avrupa’dan aldığı eğitimle Anadolu’dan aldığı ışığı birleştirerek çağdaşlaşma yolundaki ülkenin en zor zamanlarında akranlarına ve öğrencilerine yol gösterici olmuştur. Halkın değerleriyle barışık olmak üzere toptan bir anlayışı benimsemiş olan Sabahattin Eyuboğlu, çok yönlü bir kişidir. Başta çevirmenlik, öğretmenlik, yayıncılık, belgeselcilik olmak üzere bilinen ve bilinmeyenleriyle zamanına damga vurmuştur. Sabahattin Eyuboğlu, iyimser yapısı gereği pek çok sıkıntıya maruz kalsa da küskünlük taşımamış, çevresine güç vermeye ve çalışmaya devam etmiştir.
Bu çalışmada, onun Türkiye Cumhuriyeti’nin temel değerlerine yorulmak bilmez bir azimle katkı sağlayışının yanında bireysel yaşantısının ıstıraplarını ve çıkmazlarını da okuyacaksınız. Nihayet o, her şeyin odak noktası olarak “insanlık” olgusunu söz konusu ederek insan-toplum düzeninde Türk kültürünün ve kadim zamanların ortak noktalarını birleştiren bir imece ustasıdır.