Osmanlı ruhunu hakkıyla kavramaya ve o ruhtan hareketle milletimizi yeniden şaha kaldırmaya ömrünü adamış gerçek bir millet mistiğiydi Ziya Nur Aksun. Yayınevimizden çıkan onun altı ciltlik "Osmanlı Tarihi" eseri gibi Osmanlı Cihan Devleti’ni hak ettiği yere oturtan bir tarih hâlâ yazılamamıştır. Elinizdeki kitap, yarınlara yön vermek isteyen gençlerimizin ve bütün aydınlarımızın yakinen bilmesi gereken âbide bir şahsiyeti ve hakikî bir tarih felsefecisini bütün yönleriyle tanıtıyor. Ziya Nur Aksun’u tanımamıza yarayacak birkaç cümlesi: Aslında bir devleti 600 küsur sene ayakta tutan sebepler araştırılmalı ve ortaya konulmalı. Eğer onların dayandıkları şeyler faydalı ise yine uygulanmalı. Menfi şeyler üzerinde fikir yürütmek kolaydır; asıl önemli olan olumlu şeyler yapabilmektir. Batılının biri, "Büyük imparatorluklar ölmez, intihar eder!" diyordu ki, çok doğru ve enteresan bir tespittir. Aslında bizi de intihara teşebbüs ettirmişlerdir. Batılıların, Hristiyanların sopayla, yağma ile çapulla girdikleri yerlere biz medeniyet götürmüşüz! Sırplar, Bulgarlar, Arnavutlar hâlâ "Siz gittiniz, huzur gitti!" diyorlar." Aslında bu, muhteşem imparatorluğun madde planında yok edildiği halde, kafa ve kalplerde hâlâ yaşadığının bir ispatıdır. Hâlâ sökülüp atılamamıştır; ortada olan bir vâkıa bu..." Osmanlı padişahlarına "deli" sıfatı Tanzimatçıların hediyesidir; bu sırf Hânedâna kara çalmak içindir. Açın Tanzimat’tan önceki tarihleri, hiç birinde bu gibi sıfatlara rastlamazsınız."
Osmanlı ruhunu hakkıyla kavramaya ve o ruhtan hareketle milletimizi yeniden şaha kaldırmaya ömrünü adamış gerçek bir millet mistiğiydi Ziya Nur Aksun. Yayınevimizden çıkan onun altı ciltlik "Osmanlı Tarihi" eseri gibi Osmanlı Cihan Devleti’ni hak ettiği yere oturtan bir tarih hâlâ yazılamamıştır. Elinizdeki kitap, yarınlara yön vermek isteyen gençlerimizin ve bütün aydınlarımızın yakinen bilmesi gereken âbide bir şahsiyeti ve hakikî bir tarih felsefecisini bütün yönleriyle tanıtıyor. Ziya Nur Aksun’u tanımamıza yarayacak birkaç cümlesi: Aslında bir devleti 600 küsur sene ayakta tutan sebepler araştırılmalı ve ortaya konulmalı. Eğer onların dayandıkları şeyler faydalı ise yine uygulanmalı. Menfi şeyler üzerinde fikir yürütmek kolaydır; asıl önemli olan olumlu şeyler yapabilmektir. Batılının biri, "Büyük imparatorluklar ölmez, intihar eder!" diyordu ki, çok doğru ve enteresan bir tespittir. Aslında bizi de intihara teşebbüs ettirmişlerdir. Batılıların, Hristiyanların sopayla, yağma ile çapulla girdikleri yerlere biz medeniyet götürmüşüz! Sırplar, Bulgarlar, Arnavutlar hâlâ "Siz gittiniz, huzur gitti!" diyorlar." Aslında bu, muhteşem imparatorluğun madde planında yok edildiği halde, kafa ve kalplerde hâlâ yaşadığının bir ispatıdır. Hâlâ sökülüp atılamamıştır; ortada olan bir vâkıa bu..." Osmanlı padişahlarına "deli" sıfatı Tanzimatçıların hediyesidir; bu sırf Hânedâna kara çalmak içindir. Açın Tanzimat’tan önceki tarihleri, hiç birinde bu gibi sıfatlara rastlamazsınız."