Bir Propaganda Silahı Olarak Basın Dünyada ve Türkiye'de sansür, baskı ve yönlendirme
Onur Öymen, Danimarka ve Almanya büyükelçiliklerinden sonra Dışişleri Bakanlığı Müsteşarlığı, daha sonra da NATO Daimi Temsilciliği yaptı. Emekliye ayrıldıktan sonra siyasete girdi, İstanbul ve Bursa milletvekili oldu.
Öymen bu kitabında geçmişten bugüne, dünyada ve Türkiye'de liderlerin halkın gerçekleri öğrenmesini engellemek için neler yaptıklarını anlatıyor. Sansür, baskı ve cezalandırma en sık başvurulan yöntemler. Bunlara karşı cesaretle direnip mücadele eden, mesleğinin yüz akı gazeteciler de var, boyun eğip hükümetlerin bir propaganda aracı olmayı kabul edenler de... Hapse girmeyi, hatta hayatını feda etmeyi göze alanlar da var, iliştirilmiş gazeteciliği kabul edenler de…
Savaşta ve barışta devletler basını propaganda amacıyla geniş ölçüde kullanıyor. Bazen gazetecilerin vatanseverlik duygularından yararlanıyorlar, bazen de onları elde etmek için menfaat sağlama yoluna gidiyorlar.
Türkiye'nin basın tarihinde de kısa özgürlük dönemlerini, baskı ve zulüm dönemleri izliyor. Kalemini işgal kuvvetlerini övmek için kullananların yanında Milli Mücadele'yi cesaretle savunurken ölümü göze alanlar da var. Bugün ne yazık ki, Türkiye basın özgürlüğünde dünya devletlerinin çoğunun gerisinde kalıyor. Bu dönemde özgürlük ve demokrasi için mücadele edenler gelecek kuşakların övünç kaynağı olacak.
Bir Propaganda Silahı Olarak Basın Dünyada ve Türkiye'de sansür, baskı ve yönlendirme
Onur Öymen, Danimarka ve Almanya büyükelçiliklerinden sonra Dışişleri Bakanlığı Müsteşarlığı, daha sonra da NATO Daimi Temsilciliği yaptı. Emekliye ayrıldıktan sonra siyasete girdi, İstanbul ve Bursa milletvekili oldu.
Öymen bu kitabında geçmişten bugüne, dünyada ve Türkiye'de liderlerin halkın gerçekleri öğrenmesini engellemek için neler yaptıklarını anlatıyor. Sansür, baskı ve cezalandırma en sık başvurulan yöntemler. Bunlara karşı cesaretle direnip mücadele eden, mesleğinin yüz akı gazeteciler de var, boyun eğip hükümetlerin bir propaganda aracı olmayı kabul edenler de... Hapse girmeyi, hatta hayatını feda etmeyi göze alanlar da var, iliştirilmiş gazeteciliği kabul edenler de…
Savaşta ve barışta devletler basını propaganda amacıyla geniş ölçüde kullanıyor. Bazen gazetecilerin vatanseverlik duygularından yararlanıyorlar, bazen de onları elde etmek için menfaat sağlama yoluna gidiyorlar.
Türkiye'nin basın tarihinde de kısa özgürlük dönemlerini, baskı ve zulüm dönemleri izliyor. Kalemini işgal kuvvetlerini övmek için kullananların yanında Milli Mücadele'yi cesaretle savunurken ölümü göze alanlar da var. Bugün ne yazık ki, Türkiye basın özgürlüğünde dünya devletlerinin çoğunun gerisinde kalıyor. Bu dönemde özgürlük ve demokrasi için mücadele edenler gelecek kuşakların övünç kaynağı olacak.