Hatalar kayıpları, kayıplar acıyı doğurur!
Ölümün korkunç kokusu üzerine sinmiş, bir yanı ağıt. Hataların pişmanlığı yüreğine nakış nakış işlemiş,
bir yanı umut.
Bu diz çöküp merhamet dileyen aciz bir kadının çağrısı!
Bu kargaşanın yaklaşan ayak sesleri…
Bu katliamın susmayan çığlıkları…
Bu ölüm fermanının haykırışı…
Bu çiğnenemez hükmün ilanı:
“Bir zemini yıktın, artık kuramazsın!”
Hatalar kayıpları, kayıplar acıyı doğurur!
Ölümün korkunç kokusu üzerine sinmiş, bir yanı ağıt. Hataların pişmanlığı yüreğine nakış nakış işlemiş,
bir yanı umut.
Bu diz çöküp merhamet dileyen aciz bir kadının çağrısı!
Bu kargaşanın yaklaşan ayak sesleri…
Bu katliamın susmayan çığlıkları…
Bu ölüm fermanının haykırışı…
Bu çiğnenemez hükmün ilanı:
“Bir zemini yıktın, artık kuramazsın!”