“Sizi hem gönlüm hem gözüm arıyor. Gönlüm hissiyat-ı rekabetten müteezzi, gözüm cemalinizden mahrum. Şimdi odanızdayım. Fakat siz yoksunuz. Bu yokluk beni mahvediyor. Şu hâlin nâtık olduğu tenhaî, beni nelere sevk etti… Bunlar nâkâbil-i icradır. Beni ne derece zalimane bir surette aldatmış olduğunuzu biliyorsunuz a. Artık safiyet-i kalbinize inanamayacağım. Ne feci his! Siz beni terk ettiğiniz hâlde ben sizi terk edemiyorum. Arıyorum, bulamıyorum.”
Matbuat hayatımızın en renkli simalarından ve Türkçenin en önemli fıkra yazarlarından olan Ahmet Rasim’in çeşitli metinlerinden oluşan bu seçki, dönemin atmosferini özgün diliyle okuyucularla buluşturuyor. Ahmet Rasim’in on dokuzuncu yüzyıl sonunda kaleme aldığı eserlerden kurmaca özelliği taşıyanlar melodram rengi ve dokusuyla karşımıza çıkarken kurmaca dışı metinler dönemin sosyal hayatını geniş bir perspektifle değerlendirme imkânı sunuyor. Kurmaca seven okurları aşk, evlilik ve tutkuyu hissedecekleri metinler beklerken fıkra özelliği taşıyan metinler de Osmanlı’da kadının ve bir kurum olarak ailenin nasıl yapılandığını gündelik hayat pratikleri üzerinden incelemek isteyen dönem araştırmacıları için eşsiz malzeme vaat ediyor.
“Sizi hem gönlüm hem gözüm arıyor. Gönlüm hissiyat-ı rekabetten müteezzi, gözüm cemalinizden mahrum. Şimdi odanızdayım. Fakat siz yoksunuz. Bu yokluk beni mahvediyor. Şu hâlin nâtık olduğu tenhaî, beni nelere sevk etti… Bunlar nâkâbil-i icradır. Beni ne derece zalimane bir surette aldatmış olduğunuzu biliyorsunuz a. Artık safiyet-i kalbinize inanamayacağım. Ne feci his! Siz beni terk ettiğiniz hâlde ben sizi terk edemiyorum. Arıyorum, bulamıyorum.”
Matbuat hayatımızın en renkli simalarından ve Türkçenin en önemli fıkra yazarlarından olan Ahmet Rasim’in çeşitli metinlerinden oluşan bu seçki, dönemin atmosferini özgün diliyle okuyucularla buluşturuyor. Ahmet Rasim’in on dokuzuncu yüzyıl sonunda kaleme aldığı eserlerden kurmaca özelliği taşıyanlar melodram rengi ve dokusuyla karşımıza çıkarken kurmaca dışı metinler dönemin sosyal hayatını geniş bir perspektifle değerlendirme imkânı sunuyor. Kurmaca seven okurları aşk, evlilik ve tutkuyu hissedecekleri metinler beklerken fıkra özelliği taşıyan metinler de Osmanlı’da kadının ve bir kurum olarak ailenin nasıl yapılandığını gündelik hayat pratikleri üzerinden incelemek isteyen dönem araştırmacıları için eşsiz malzeme vaat ediyor.