“Ben Sirius, Kairos gezegeninde yaşıyordum. Bir ışık düşmüştü gezegenime, o ışık bildiğim tüm gerçeklerin yalan olduğunu görmeme sebep olmuştu. Benliğimi korumak ve benliğimin yalan olmadığını kendime ispat etmek içindi tüm çabam; varlığımı kanıtlamak için… Benim halkım sorgulamaz, sormaz, kabullenirdi. Irkımda merak kavramı neredeyse yoktu. Onların tüm işi, güçtü. Yaşamlarının tüm amacı, sıraları geldiğinde güç sahibi olarak her istediğini yapmak ve yaptırmaktı. Benim halkım değer görmezdi, bu yüzden değer veremezdi. Bir yaratılan da karşıdakine görmediği şeyi veremez ve bilemezdi. Biz çok küçükken bize inançlardan bahsetmişlerdi. Anlatılanlarla büyümüştük. Ancak yaşamın gerçekleri bu inançların anlatıldığı gibi olmadığını göstermişti. Şimdi geçmişin gölgelerinden çıkıp, gerçekler içinde dağılmadan var olmaya çalışıyordum.”
“Ben Sirius, Kairos gezegeninde yaşıyordum. Bir ışık düşmüştü gezegenime, o ışık bildiğim tüm gerçeklerin yalan olduğunu görmeme sebep olmuştu. Benliğimi korumak ve benliğimin yalan olmadığını kendime ispat etmek içindi tüm çabam; varlığımı kanıtlamak için… Benim halkım sorgulamaz, sormaz, kabullenirdi. Irkımda merak kavramı neredeyse yoktu. Onların tüm işi, güçtü. Yaşamlarının tüm amacı, sıraları geldiğinde güç sahibi olarak her istediğini yapmak ve yaptırmaktı. Benim halkım değer görmezdi, bu yüzden değer veremezdi. Bir yaratılan da karşıdakine görmediği şeyi veremez ve bilemezdi. Biz çok küçükken bize inançlardan bahsetmişlerdi. Anlatılanlarla büyümüştük. Ancak yaşamın gerçekleri bu inançların anlatıldığı gibi olmadığını göstermişti. Şimdi geçmişin gölgelerinden çıkıp, gerçekler içinde dağılmadan var olmaya çalışıyordum.”