Bir Yanılsamanın Tragedyası

Stok Kodu:
9786256500785
Boyut:
13.5x21.5
Sayfa Sayısı:
180
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%29 indirimli
163,00TL
115,73TL
Taksitli fiyat: 9 x 14,14TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9786256500785
1310645
Bir Yanılsamanın Tragedyası
Bir Yanılsamanın Tragedyası
115.73

Işığa hasret kalmış bir kentin yıkıntılarını andırıyorum. Uğultu gidiyor, karanlık gidiyor, annemin sesi...
Geçen senelerdi, “kahvaltı hazır,” demiş ve gitmişti, sesini bu dünyaya bırakıp. 
Bense kalmıştım bu dünyanın küflü yaşantısında. 
Bir bardağın dibinde kalan çay gibiydim, soğuk ve acı. 
Bir konuşmada kırılan pot, anksiyete ataklarında beliren distopik kaygılar, bir şiire eklenecek kelimeyi yıllarca arayan bir şairin çaresizliğini yaşıyordum. 
Bir söz gelir hatırıma, kâğıt kalem telaşına düşerken, açık kalan pencereden giren bir kuşun kanadına tutunup uzaklaşır gider sözcükler. 
Şaşkın bakışlarım sallanan perdeye takılır. 
Katotonik halim tüm evi işgal ederken giganteuslar, karanlık boşluklardan alaycı bakışlarını serperler üzerime. 
Bir şarkı çalar radyoda, açarım sesini; yan dairedeki cenaze gelir aklıma önce radyoyu, sonra çenemi kaparım. 
Akvaryumdaki balıklarımı düşlerimden arta kalan kırıntılarla beslerim.
Kapı paspasımın temiz oluşuna üzülen bir tek ben miyim? 
Kapı zilimin sesini düşünüyorum bir an, nasıldı diye. Kapıyı açıyorum, temiz paspasıma basıp zile başımı dayıyorum. 
En son ne zaman duymuştum bu sesi, hatırlayamıyorum.

Işığa hasret kalmış bir kentin yıkıntılarını andırıyorum. Uğultu gidiyor, karanlık gidiyor, annemin sesi...
Geçen senelerdi, “kahvaltı hazır,” demiş ve gitmişti, sesini bu dünyaya bırakıp. 
Bense kalmıştım bu dünyanın küflü yaşantısında. 
Bir bardağın dibinde kalan çay gibiydim, soğuk ve acı. 
Bir konuşmada kırılan pot, anksiyete ataklarında beliren distopik kaygılar, bir şiire eklenecek kelimeyi yıllarca arayan bir şairin çaresizliğini yaşıyordum. 
Bir söz gelir hatırıma, kâğıt kalem telaşına düşerken, açık kalan pencereden giren bir kuşun kanadına tutunup uzaklaşır gider sözcükler. 
Şaşkın bakışlarım sallanan perdeye takılır. 
Katotonik halim tüm evi işgal ederken giganteuslar, karanlık boşluklardan alaycı bakışlarını serperler üzerime. 
Bir şarkı çalar radyoda, açarım sesini; yan dairedeki cenaze gelir aklıma önce radyoyu, sonra çenemi kaparım. 
Akvaryumdaki balıklarımı düşlerimden arta kalan kırıntılarla beslerim.
Kapı paspasımın temiz oluşuna üzülen bir tek ben miyim? 
Kapı zilimin sesini düşünüyorum bir an, nasıldı diye. Kapıyı açıyorum, temiz paspasıma basıp zile başımı dayıyorum. 
En son ne zaman duymuştum bu sesi, hatırlayamıyorum.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat