Alfred Adler bu kez bir vaka analiziyle okurun huzuruna çıkıyor. Ağır bir obsesif-kompulsif nevroz vakasını ele alıyor. Fakat vakayı çok değişik bir tarzda sunuyor: Viyanalı bir genç kızın kaleme aldığı özyaşamöyküsünü yüksek sesle okuyor. Genç kız hayatını anlatırken, Adler, nevrozun temelini atan olaylardan söz edildiğinde araya giriyor ve tanılarını koyuyor. Terapi konusuna ise sadece kitabın sonundaki birkaç sayfada değiniyor; hastanın normale dönmesi için yaşam tarzının tamamen değişmesinin zorunlu olduğunu ve bunun da ancak hastada topluluk hissi yaratılarak yapılabileceğini belirtiyor.
Hem ustaca kaleme alınmış çok ilginç bir özyaşamöyküsü okuyacak hem de etkileyici bir analiz ve tanı koyma sürecine şahitlik edeceksiniz.
Alfred Adler bu kez bir vaka analiziyle okurun huzuruna çıkıyor. Ağır bir obsesif-kompulsif nevroz vakasını ele alıyor. Fakat vakayı çok değişik bir tarzda sunuyor: Viyanalı bir genç kızın kaleme aldığı özyaşamöyküsünü yüksek sesle okuyor. Genç kız hayatını anlatırken, Adler, nevrozun temelini atan olaylardan söz edildiğinde araya giriyor ve tanılarını koyuyor. Terapi konusuna ise sadece kitabın sonundaki birkaç sayfada değiniyor; hastanın normale dönmesi için yaşam tarzının tamamen değişmesinin zorunlu olduğunu ve bunun da ancak hastada topluluk hissi yaratılarak yapılabileceğini belirtiyor.
Hem ustaca kaleme alınmış çok ilginç bir özyaşamöyküsü okuyacak hem de etkileyici bir analiz ve tanı koyma sürecine şahitlik edeceksiniz.