Bir Yaz Gecesi Rüyası, William Shakespeare’in 1594-1595 yıllarında sahnelendiği, 1600’lerin başında basıldığı kabul edilen romantik komedyasıdır. Oyun, evlilik ve aşk ilişkilerini konu almakla beraber bu kurumlara ironik bir biçimde yaklaşmaktadır. Konu, Atina’da bir düğün çevresinde geçmektedir. Oyun içerisinde farklı sınıflardan, farklı türlerden, hem aşklara hem de ilişkilere yer verilmektedir. Shakespeare, bu oyunda ironiler de yapmıştır. Shakespeare’in hiciv anlayışının yanı sıra Hıristiyanlık, Roma ve Yunan mitolojisi hakkındaki engin bilgisi, satirik anlatım üslubunu da zenginleştirmektedir. Bir Yaz Gecesi Rüyası’nda geçen bir konu da Oberon ve Titania’dır. Bunlar perilerin kralı ve kraliçesi olarak karşımıza çıkar; mitolojinin ve gerçek tarihin gidişatını etkileyen sihirli parmaklar olarak gösterilmektedir. Shakespeare’in hayal gücümüzü zorladığı bu noktada, Puck ile kapanış sözlerinde, bu perilerin bir gölge, oyunun ise bir rüya olduğunu söyleyerek, bizleri aşkların ve ilişkilerin bir gölge ve rüya olup olmadığını düşünmeye itmektedir.
Bir Yaz Gecesi Rüyası, William Shakespeare’in 1594-1595 yıllarında sahnelendiği, 1600’lerin başında basıldığı kabul edilen romantik komedyasıdır. Oyun, evlilik ve aşk ilişkilerini konu almakla beraber bu kurumlara ironik bir biçimde yaklaşmaktadır. Konu, Atina’da bir düğün çevresinde geçmektedir. Oyun içerisinde farklı sınıflardan, farklı türlerden, hem aşklara hem de ilişkilere yer verilmektedir. Shakespeare, bu oyunda ironiler de yapmıştır. Shakespeare’in hiciv anlayışının yanı sıra Hıristiyanlık, Roma ve Yunan mitolojisi hakkındaki engin bilgisi, satirik anlatım üslubunu da zenginleştirmektedir. Bir Yaz Gecesi Rüyası’nda geçen bir konu da Oberon ve Titania’dır. Bunlar perilerin kralı ve kraliçesi olarak karşımıza çıkar; mitolojinin ve gerçek tarihin gidişatını etkileyen sihirli parmaklar olarak gösterilmektedir. Shakespeare’in hayal gücümüzü zorladığı bu noktada, Puck ile kapanış sözlerinde, bu perilerin bir gölge, oyunun ise bir rüya olduğunu söyleyerek, bizleri aşkların ve ilişkilerin bir gölge ve rüya olup olmadığını düşünmeye itmektedir.