Biraz Ses Olsun

Stok Kodu:
9786051857176
Boyut:
13.5x19.5
Sayfa Sayısı:
230
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022-01
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%30 indirimli
100,00TL
70,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 8,56TL
9786051857176
1204282
Biraz Ses Olsun
Biraz Ses Olsun
70.00

Aynı evin içinde yaşayan, aynı sofraya oturan, beraber büyüyüp beraber yaşlanan ama bir ömür birbirine ulaşamayan insanlar; hayal kırıklıklarını ve özlemleri bastıran görünmez duvarlar... Sessizlikten söz ederken yalnızlığın altını kırmızı kalemle çiziyor Bilgehan Uçak.

Biraz Ses Olsun, yanlış bir hayata mahkûmiyetin ağır kederiyle kendini ve yakınlarını yalnız bırakarak baş etmeye çalışan Nurhan Bey’in üç kuşağa uzanan hikâyesini aile, aidiyet ve bağlılık gibi kavramları merkeze alarak sorguluyor.

“Televizyon, yalnızlığı avutmak için bir araç. Yeter ki biraz ses olsun… Bazen saklı yeraltı şehirleri kadar sessiz olurdu ev. Artık olmuyor mu yoksa biz mi ihtiyarladık? Evliliğin ilk yılları; kavgalar, nedensiz hırgür. Sessizliğin kıymığı batardı. İlk yılları ne kelime, Nurhan hastalanana kadar… Kim bilir hangi kavganın ertesi, birbirleriyle konuşmadan geçerlerdi evin bir köşesine, Ali de odasına. Yıllar geçip gitti böyle. Bakmadan. Konuşmadan. Ömür geçti. İki dağın iki hoyrat suyu gibi senelerce akıp durmuşlardı.”

Aynı evin içinde yaşayan, aynı sofraya oturan, beraber büyüyüp beraber yaşlanan ama bir ömür birbirine ulaşamayan insanlar; hayal kırıklıklarını ve özlemleri bastıran görünmez duvarlar... Sessizlikten söz ederken yalnızlığın altını kırmızı kalemle çiziyor Bilgehan Uçak.

Biraz Ses Olsun, yanlış bir hayata mahkûmiyetin ağır kederiyle kendini ve yakınlarını yalnız bırakarak baş etmeye çalışan Nurhan Bey’in üç kuşağa uzanan hikâyesini aile, aidiyet ve bağlılık gibi kavramları merkeze alarak sorguluyor.

“Televizyon, yalnızlığı avutmak için bir araç. Yeter ki biraz ses olsun… Bazen saklı yeraltı şehirleri kadar sessiz olurdu ev. Artık olmuyor mu yoksa biz mi ihtiyarladık? Evliliğin ilk yılları; kavgalar, nedensiz hırgür. Sessizliğin kıymığı batardı. İlk yılları ne kelime, Nurhan hastalanana kadar… Kim bilir hangi kavganın ertesi, birbirleriyle konuşmadan geçerlerdi evin bir köşesine, Ali de odasına. Yıllar geçip gitti böyle. Bakmadan. Konuşmadan. Ömür geçti. İki dağın iki hoyrat suyu gibi senelerce akıp durmuşlardı.”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat