"Makyavel’den çevirdiğin bütün parçaları okudum. İlk on sayfada yeni olan pek fazla bir şey göremedim, fakat gelişeceğini ümit ediyordum. Bir sonraki on sayfa daha iyi değildi. Sonuncusu ise bütünüyle alelade. Machiavelli’den öğrenecek fazla bir şeyim olmadığını görüyorum; [siyasi] hileye dair onun bildiklerinden daha fazla malumat sahibiyim. Onu tercüme etmene artık gerek yok.”
Bu sözleri Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa, mütercimi olan Türk Ermenisi Artin’e söylüyor. Ne zaman? Osmanlı Devleti dahil İslam dünyasının askeri mağlubiyetler sonrasında zarureten veya isteyerek gözlerini Avrupa’ya ve Avrupai değerlere, bu arada Makyavel’in Hükümdar’ına diktiği, kendisinin de “aydınlanmaları ve medeniyet getirmeleri” için Paris’e, Londra’ya talebe gönderdiği bir dönemde; böyle bir halet-i ruhiye içinde... Kavalalı’nın bu sözlerini nasıl anlamak doğru olur?
"Makyavel’den çevirdiğin bütün parçaları okudum. İlk on sayfada yeni olan pek fazla bir şey göremedim, fakat gelişeceğini ümit ediyordum. Bir sonraki on sayfa daha iyi değildi. Sonuncusu ise bütünüyle alelade. Machiavelli’den öğrenecek fazla bir şeyim olmadığını görüyorum; [siyasi] hileye dair onun bildiklerinden daha fazla malumat sahibiyim. Onu tercüme etmene artık gerek yok.”
Bu sözleri Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa, mütercimi olan Türk Ermenisi Artin’e söylüyor. Ne zaman? Osmanlı Devleti dahil İslam dünyasının askeri mağlubiyetler sonrasında zarureten veya isteyerek gözlerini Avrupa’ya ve Avrupai değerlere, bu arada Makyavel’in Hükümdar’ına diktiği, kendisinin de “aydınlanmaları ve medeniyet getirmeleri” için Paris’e, Londra’ya talebe gönderdiği bir dönemde; böyle bir halet-i ruhiye içinde... Kavalalı’nın bu sözlerini nasıl anlamak doğru olur?