Birinci Dünya Savaşı’ndaki Türk-Alman müttefikliğinin Türkiye’de az bilinen bir veçhesini ortaya koymayı hedefleyen bu çalışma, Almanya’ nın 1914 - 1918 yılları arasında süren savaşta uyguladığı İslam stratejisinin sivil yönünü ve bunun Türk - Alman ittifakı içindeki uygulamalarını ele alıyor. Bu uygulamaların ilki, İstanbul’da da bir yapılanmaya giden ve içerisinde Osmanlı Devleti tarafından görevlendirilen Mehmed Akif, Şeyh Salih Tunusi, Abdürreşid İbrahim ve Halim Sabit gibi önemli şahsiyetlerin de yer aldığı Şark İstihbarat Birimi’ nin teşkilidir. Bir diğeri ise İtilaf Devletleri safında savaşırken esir edilen Müslüman askerlerin Müttefikler safında savaşmasını temin etmeye yönelik olarak oluşturulan Müslüman esir kamplarıdır.
Türk ve Alman arşiv kaynaklarından yararlanılarak kaleme alınan bu eser, Birinci Dünya Savaşı’nın çok az bilinen bir yönünü açığa çıkarıyor ve Osmanlı sultanının halife sıfatıyla ilan ettiği Cihad - ı Ekber ve cihad ilanının bir sonucu olarak uygulanan İslâmcılık politikaları ile ilgili yeni çıkarımlar yapmaya imkân sağlıyor.
Birinci Dünya Savaşı’ndaki Türk-Alman müttefikliğinin Türkiye’de az bilinen bir veçhesini ortaya koymayı hedefleyen bu çalışma, Almanya’ nın 1914 - 1918 yılları arasında süren savaşta uyguladığı İslam stratejisinin sivil yönünü ve bunun Türk - Alman ittifakı içindeki uygulamalarını ele alıyor. Bu uygulamaların ilki, İstanbul’da da bir yapılanmaya giden ve içerisinde Osmanlı Devleti tarafından görevlendirilen Mehmed Akif, Şeyh Salih Tunusi, Abdürreşid İbrahim ve Halim Sabit gibi önemli şahsiyetlerin de yer aldığı Şark İstihbarat Birimi’ nin teşkilidir. Bir diğeri ise İtilaf Devletleri safında savaşırken esir edilen Müslüman askerlerin Müttefikler safında savaşmasını temin etmeye yönelik olarak oluşturulan Müslüman esir kamplarıdır.
Türk ve Alman arşiv kaynaklarından yararlanılarak kaleme alınan bu eser, Birinci Dünya Savaşı’nın çok az bilinen bir yönünü açığa çıkarıyor ve Osmanlı sultanının halife sıfatıyla ilan ettiği Cihad - ı Ekber ve cihad ilanının bir sonucu olarak uygulanan İslâmcılık politikaları ile ilgili yeni çıkarımlar yapmaya imkân sağlıyor.