1977 yılında İstanbul'da dünyaya gelen Hande Turan Page, eğitim hayatına Uludağ Üniversitesi İktisat Bölümü'nde başlamıştır. İlk lisans derecesini buradan aldıktan sonra, matematik tutkusunu keşfetmek amacıyla New York'taki Queens College'da eğitimine devam etmiş ve yüksek lisans çalışmalarını ise City College of New York'ta Matematik Öğretmenliği üzerine tamamlamıştır. Amerika'nın New York şehrinde devlet okulunda Matematik Öğretmenliği yapan yazar, iki çocuk annesidir.
“İnsan eylemlerini en iyi biçimde şekillendiren ölçü Tanrı ise, ondan hiç birimiz korkmuyoruz demektir. Korksaydık dünyada bu kadar kötülük olmazdı diye düşünüyorum. Her insan yeterince kötü, yeterince korkusuz ve cok acımasız. Yaşadığımız acıları bile bencilce yaşıyoruz bu dünyada, hiçbir şeyden korkmuyoruz aslında iki duvar arasında yaşamaktan korktuğumuz kadar. Ölüm bile korkutmuyor bizi, zalimlik yapmamızı engelleyecek kadar, o kadarcık bile hükmü yok verdiğimiz kararlarda, çok acı…”
“Aşk acısı çekenler bilirler. Dünyada hiçbir şeye benzemez aşk. Bir yaşamanın yalan olduğunun, ne kadar yozlaşabileceğini, hayatında başardığın, uğraştığın, edindiğin her şeyin anlamsız olduğunu gösterir sana. Nefes alamazsın, tutulursun, yok olursun, çoğalırsın, yeşerirsin, mahvolursun, yeniden bir dokunuşla var olursun. Bu kadar acımasızdır aşk, bir o kadar da sinsi bir yılan, kahpe bir hançer. Hiç beklemediğin bir yerden gelir, sırtından vurur seni, kanırtırır sonra, parça parça eder, bir gün anlamadan yok olursun...”
1977 yılında İstanbul'da dünyaya gelen Hande Turan Page, eğitim hayatına Uludağ Üniversitesi İktisat Bölümü'nde başlamıştır. İlk lisans derecesini buradan aldıktan sonra, matematik tutkusunu keşfetmek amacıyla New York'taki Queens College'da eğitimine devam etmiş ve yüksek lisans çalışmalarını ise City College of New York'ta Matematik Öğretmenliği üzerine tamamlamıştır. Amerika'nın New York şehrinde devlet okulunda Matematik Öğretmenliği yapan yazar, iki çocuk annesidir.
“İnsan eylemlerini en iyi biçimde şekillendiren ölçü Tanrı ise, ondan hiç birimiz korkmuyoruz demektir. Korksaydık dünyada bu kadar kötülük olmazdı diye düşünüyorum. Her insan yeterince kötü, yeterince korkusuz ve cok acımasız. Yaşadığımız acıları bile bencilce yaşıyoruz bu dünyada, hiçbir şeyden korkmuyoruz aslında iki duvar arasında yaşamaktan korktuğumuz kadar. Ölüm bile korkutmuyor bizi, zalimlik yapmamızı engelleyecek kadar, o kadarcık bile hükmü yok verdiğimiz kararlarda, çok acı…”
“Aşk acısı çekenler bilirler. Dünyada hiçbir şeye benzemez aşk. Bir yaşamanın yalan olduğunun, ne kadar yozlaşabileceğini, hayatında başardığın, uğraştığın, edindiğin her şeyin anlamsız olduğunu gösterir sana. Nefes alamazsın, tutulursun, yok olursun, çoğalırsın, yeşerirsin, mahvolursun, yeniden bir dokunuşla var olursun. Bu kadar acımasızdır aşk, bir o kadar da sinsi bir yılan, kahpe bir hançer. Hiç beklemediğin bir yerden gelir, sırtından vurur seni, kanırtırır sonra, parça parça eder, bir gün anlamadan yok olursun...”