Bu kitap yaşam ve çevre bilimlerinin yanı sıra bunlarla ilişkili olan ziraat , su ürünleri, gıda, hail sağlığı, veterinerlik ve hatta ekonomi ve hukuk gibi temel bilimsel çalışma alanlarında öğrenim gören lisans ve lisans üstü öğrencilere yönelik olarak hazırlanmıştır.
Kitap profesyonel veya amatör herkesin işine yarayacak türden bilgiler ve değerlendirmeler içermektedir. Yaşam ve çevre, karmaşık ilişkiler ağı nedeniyle birçok büyük sorun ve yakın bir tehlike ile birlikte anılmaktadır. Çözümler için ise disiplinler arası yaklaşımlar ve çalışmalar gerekmektedir. Çevre hem güncel hem de kuşkusuz geleceğin en önemli çalışma alanlarından biridir. Doğal kaynakların büyük bir hızla tüketilmesinin yaratılmış olduğu ve/veya yaratacağı sorunlara dönük onarım çalışmaları, koruma önlemleri ve çözüm önerileri başlı başına özel önlem taşımaktadır.
Kısaca söylersek, yaşanabilir bir gelecek için ekosistemlerin ve kaynakların korunması zorunludur. Bu zorunluluk biyoçeşitlilik temelinde somutlaşır. Biyoçeşitliliğin korunması artık sadece biyoloji ya da çevrebilimin konusu değildir; aynı zamanda jeoloji, ekonomi, antropoloji, sosyoloji, hukuk gibi bir dizi bilimlerin de katkısını gerektiren karmaşık bir konudur. Ekosistemlerin işleyişi ve insan eylemlerinin tehdidi altında olan biyoçeşitliliğin devinimlerini doğru anlamak, ilk adım olmalıdır. 1992 yılında Rio'da düzenlenen Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı, biyoçeşitliliğin daha yaygın biçimde tanınmasına olanak sağlamıştır.
Tamamen gözden geçirilmiş ikinci ikinci baskısı ile bu kitapta, iklim değişiklikleri ile jeolojik olayların ekosistemler ve biyolojik çeşitlilik üzerinde ciddi etkilerinin olduğu anlatılmaktadır. Genetik ortak miras ve karmaşık ekosistemler arasında sürekli bir etkileşimin varlığı, bunun zaman ve mekan düzlemindeki evrimi, biyoçeşitlilik ve onun sürdürebilir kullanımının yarattığı bazı sorunlar nedeniyle canlıların yeni yaklaşımlarla ele alınması zorunludur.
Bu kitap yaşam ve çevre bilimlerinin yanı sıra bunlarla ilişkili olan ziraat , su ürünleri, gıda, hail sağlığı, veterinerlik ve hatta ekonomi ve hukuk gibi temel bilimsel çalışma alanlarında öğrenim gören lisans ve lisans üstü öğrencilere yönelik olarak hazırlanmıştır.
Kitap profesyonel veya amatör herkesin işine yarayacak türden bilgiler ve değerlendirmeler içermektedir. Yaşam ve çevre, karmaşık ilişkiler ağı nedeniyle birçok büyük sorun ve yakın bir tehlike ile birlikte anılmaktadır. Çözümler için ise disiplinler arası yaklaşımlar ve çalışmalar gerekmektedir. Çevre hem güncel hem de kuşkusuz geleceğin en önemli çalışma alanlarından biridir. Doğal kaynakların büyük bir hızla tüketilmesinin yaratılmış olduğu ve/veya yaratacağı sorunlara dönük onarım çalışmaları, koruma önlemleri ve çözüm önerileri başlı başına özel önlem taşımaktadır.
Kısaca söylersek, yaşanabilir bir gelecek için ekosistemlerin ve kaynakların korunması zorunludur. Bu zorunluluk biyoçeşitlilik temelinde somutlaşır. Biyoçeşitliliğin korunması artık sadece biyoloji ya da çevrebilimin konusu değildir; aynı zamanda jeoloji, ekonomi, antropoloji, sosyoloji, hukuk gibi bir dizi bilimlerin de katkısını gerektiren karmaşık bir konudur. Ekosistemlerin işleyişi ve insan eylemlerinin tehdidi altında olan biyoçeşitliliğin devinimlerini doğru anlamak, ilk adım olmalıdır. 1992 yılında Rio'da düzenlenen Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı, biyoçeşitliliğin daha yaygın biçimde tanınmasına olanak sağlamıştır.
Tamamen gözden geçirilmiş ikinci ikinci baskısı ile bu kitapta, iklim değişiklikleri ile jeolojik olayların ekosistemler ve biyolojik çeşitlilik üzerinde ciddi etkilerinin olduğu anlatılmaktadır. Genetik ortak miras ve karmaşık ekosistemler arasında sürekli bir etkileşimin varlığı, bunun zaman ve mekan düzlemindeki evrimi, biyoçeşitlilik ve onun sürdürebilir kullanımının yarattığı bazı sorunlar nedeniyle canlıların yeni yaklaşımlarla ele alınması zorunludur.