Ibsen, oyunlarında insan psikolojisini ve aile içinde kadın sorunlarını merkeze alan modern dramanın kurucusu olarak ünlenmiş bir yazar. Yazdığı son oyun olan Biz Ölüler Uyanınca’da, heykeltraş olan bir sanatçı, oyunun ana karakteri yapılarak, yaşam ile sanat arasındaki ilişki sorgulanır. Sanatçı, yıllar önce modeli olan genç bir kız ile yoğun ilişkisini, yaptığı heykel, başyapıt düzeyine erişince, şöhret kazanmak uğruna aşktan ve insani ilişkilerden vazgeçmeyi seçer. Ancak, yaşlanıp sanatsal gücünü kaybeden sanatçı ile eski sevgilisi model yıllar sonra karşılaştığında, ikisi de gençliklerinde yaptıkları yanlışı kavrarlar, hayata ‘yeniden uyandıklarında’, o güne kadar yaşamadıkları bilincine varırlar.
Ibsen, oyunlarında insan psikolojisini ve aile içinde kadın sorunlarını merkeze alan modern dramanın kurucusu olarak ünlenmiş bir yazar. Yazdığı son oyun olan Biz Ölüler Uyanınca’da, heykeltraş olan bir sanatçı, oyunun ana karakteri yapılarak, yaşam ile sanat arasındaki ilişki sorgulanır. Sanatçı, yıllar önce modeli olan genç bir kız ile yoğun ilişkisini, yaptığı heykel, başyapıt düzeyine erişince, şöhret kazanmak uğruna aşktan ve insani ilişkilerden vazgeçmeyi seçer. Ancak, yaşlanıp sanatsal gücünü kaybeden sanatçı ile eski sevgilisi model yıllar sonra karşılaştığında, ikisi de gençliklerinde yaptıkları yanlışı kavrarlar, hayata ‘yeniden uyandıklarında’, o güne kadar yaşamadıkları bilincine varırlar.