“Öyle ya da böyle, Açık Radyo yirmi yıldır konuşuyor... Durmadan konuşuyor. Milyonlarca, yüz milyonlarca, hatta belki de milyarlarca kelimeyle, heceyle, sesle, sedayla, tınıyla ve notayla kesintisiz konuşuyor...”
Açık Radyo’nun 20. yılı vesilesiyle hazırlanan Açık Radyo Kitaplığı’nın ilk kitabı olan Biz Yaşarken..., radyo dalgalarından yayılan sözlerin bir kısmını bir araya getiren bir "hatıra kitabı." Biz yaşamaya devam ederken artık aramızda olmayan "konuşmacılar"ı, yolu radyodan geçmiş o kıymetli insanları sevgiyle yad ediyor bu kitap. O güzel insanlar artık aramızda yoklar ama sesleri, fikirleri ve kağıda dökülmüş "cümleleri" aramızda yaşamaya devam ediyor.
Aslında bu kitabı anlatacak en güçlü tarif Neşet Ertaş'ın Bozlak üzerine söyledikleridir:
"Bozlak, bir feryattır efendim. Bozlak bir bağırtıdır, yüreğini dışarıya atmaktır. Bozlağın anlamı budur. İçinden geldiği gibi bağırır, söyler. Ölçüsüzdür. İçinden geldiği gibi söylenen bir havadır bozlak. Ölçüsü yoktur. Aşk dokunsa da yıpratmaz, incitmez. Aşk uyarıcıdır. İnsanın yüreği uyandığında, insan kendine gelir. ... Acı da söylense, aşkla söylendiğinde dokunmaz, hissettirir. ... Duygusuz söz, aşksız söz tuzsuz aşa benzer, içe sinmez."
Bundan sonra da, bir yandan "kainatın bütün seslerini" radyoda ağırlamaya devam ederken, bir yandan da program kayıtlarında biriken sözleri kağıda dökmeye devam edeceğiz.
İtiraf ediyoruz: Söz Uçar Yazı Kalır!
- Ornette Coleman
- Neşet Ertaş
- James Baldwin
- Bakır Çağlar
- Aykut Barka
- Nuh Köklü
- Kazım Koyuncu
- Hrant Dink
- Serol Teber
- Tuncel Kurtiz
- Madam Melpomeni
“Öyle ya da böyle, Açık Radyo yirmi yıldır konuşuyor... Durmadan konuşuyor. Milyonlarca, yüz milyonlarca, hatta belki de milyarlarca kelimeyle, heceyle, sesle, sedayla, tınıyla ve notayla kesintisiz konuşuyor...”
Açık Radyo’nun 20. yılı vesilesiyle hazırlanan Açık Radyo Kitaplığı’nın ilk kitabı olan Biz Yaşarken..., radyo dalgalarından yayılan sözlerin bir kısmını bir araya getiren bir "hatıra kitabı." Biz yaşamaya devam ederken artık aramızda olmayan "konuşmacılar"ı, yolu radyodan geçmiş o kıymetli insanları sevgiyle yad ediyor bu kitap. O güzel insanlar artık aramızda yoklar ama sesleri, fikirleri ve kağıda dökülmüş "cümleleri" aramızda yaşamaya devam ediyor.
Aslında bu kitabı anlatacak en güçlü tarif Neşet Ertaş'ın Bozlak üzerine söyledikleridir:
"Bozlak, bir feryattır efendim. Bozlak bir bağırtıdır, yüreğini dışarıya atmaktır. Bozlağın anlamı budur. İçinden geldiği gibi bağırır, söyler. Ölçüsüzdür. İçinden geldiği gibi söylenen bir havadır bozlak. Ölçüsü yoktur. Aşk dokunsa da yıpratmaz, incitmez. Aşk uyarıcıdır. İnsanın yüreği uyandığında, insan kendine gelir. ... Acı da söylense, aşkla söylendiğinde dokunmaz, hissettirir. ... Duygusuz söz, aşksız söz tuzsuz aşa benzer, içe sinmez."
Bundan sonra da, bir yandan "kainatın bütün seslerini" radyoda ağırlamaya devam ederken, bir yandan da program kayıtlarında biriken sözleri kağıda dökmeye devam edeceğiz.
İtiraf ediyoruz: Söz Uçar Yazı Kalır!
- Ornette Coleman
- Neşet Ertaş
- James Baldwin
- Bakır Çağlar
- Aykut Barka
- Nuh Köklü
- Kazım Koyuncu
- Hrant Dink
- Serol Teber
- Tuncel Kurtiz
- Madam Melpomeni