Bizans’a Yolculuk

Stok Kodu:
9786051419176
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
305
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2015-09
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%30 indirimli
195,00TL
136,50TL
Taksitli fiyat: 9 x 16,68TL
9786051419176
1048436
Bizans’a Yolculuk
Bizans’a Yolculuk
136.50

1960’ların başı İstanbul. Amerika Birleşik Devletleri’nin Türkiye’ye, Sovyetler Birliği’nin ise Küba’ya nükleer başlıklı füze yerleştirmesi ile başlayan gerilim, dönemin iki süper gücünü karşı karşıya getirmiş, geri sayım başlamıştır.  

İstanbul’un bohem bir köşesinde ise bu unutulmaz geceye kendilerine yakışacak şekilde tanıklık etmek isteyen bir grup özgür ruh, düzenledikleri Dünyanın Sonu Partisi’nde piyano başına toplanmıştır.

Piyanoda Baby, kendisini söylediği şarkının büyüsüne kaptırmış Grace, üç tekerlekli bisikleti üzerinde kahkahalar atan ressam Hümeyra, şallar arasında gizlenen Sergey, ve piyanonun altına saklanmış, geldiği bu yeni ülkeye ve tanıştığı bu yeni insanlara dair tüm detayları hafızasına kaydetmeye kararlı küçük bir kız: Mimi.  27 Ekim 1962’de, gece yarısına bir kala, efsanevi bir fotoğraf karesinde böylece yakalanmış bir an: Sanki sadece o gecenin değil, Mimi’nin kendi soğuk savaşının da tanığı. 

Sait Faik Abasıyanık, Ahmet Hamdi Tanpınar ve Orhan Pamuk gibi yazarların eserlerini İngilizceye kazandıran bir çevirmen ve aynı zamanda yetkin bir yazar olan Maureen Freely, bir devrin İstanbul’unda yaşananları ve şehrin capcanlı portresini  bir çocuğun gözlerinden yansıtıyor.

1960’ların başı İstanbul. Amerika Birleşik Devletleri’nin Türkiye’ye, Sovyetler Birliği’nin ise Küba’ya nükleer başlıklı füze yerleştirmesi ile başlayan gerilim, dönemin iki süper gücünü karşı karşıya getirmiş, geri sayım başlamıştır.  

İstanbul’un bohem bir köşesinde ise bu unutulmaz geceye kendilerine yakışacak şekilde tanıklık etmek isteyen bir grup özgür ruh, düzenledikleri Dünyanın Sonu Partisi’nde piyano başına toplanmıştır.

Piyanoda Baby, kendisini söylediği şarkının büyüsüne kaptırmış Grace, üç tekerlekli bisikleti üzerinde kahkahalar atan ressam Hümeyra, şallar arasında gizlenen Sergey, ve piyanonun altına saklanmış, geldiği bu yeni ülkeye ve tanıştığı bu yeni insanlara dair tüm detayları hafızasına kaydetmeye kararlı küçük bir kız: Mimi.  27 Ekim 1962’de, gece yarısına bir kala, efsanevi bir fotoğraf karesinde böylece yakalanmış bir an: Sanki sadece o gecenin değil, Mimi’nin kendi soğuk savaşının da tanığı. 

Sait Faik Abasıyanık, Ahmet Hamdi Tanpınar ve Orhan Pamuk gibi yazarların eserlerini İngilizceye kazandıran bir çevirmen ve aynı zamanda yetkin bir yazar olan Maureen Freely, bir devrin İstanbul’unda yaşananları ve şehrin capcanlı portresini  bir çocuğun gözlerinden yansıtıyor.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat