Yusuf Ziya Ortaç'ın Bizim Yokuş diye bahsettiği yokuş kitabın ilkcümlelerinde de göreceğimiz üzere Babıâli Yokuşu'dur. BabıâliYokuşu, bir dönem başta İstanbul olmak üzere Türk yayıncılığınınkalbinin attığı yerdir. Kitabevleri, gazeteler, matbaalar… Oyokuş, deyim yerindeyse koca bir kültür-sanat pasajıdır. İçindeServet-i Fünunları, Akbabaları, Kehkeşanları, Safahatları, Hürriyetleri, Cumhuriyetleri, CenapŞehabettinleri, Rıza Tevfikleri, Ziya Gökalpleri, Ahmet Haşimleri, Aziz Nesinleri, Refik Halitleri, Reşat Nurileri yaşatan bir yokuş…
İstanbul'da 1895 yılında dünyaya gelen Yusuf Ziya Ortaç, edebiyata Vefa İdadisi'nde okurken aruz vezninde yazdığı şiirlerle başladı. Genç yaşta tanıştığı Ziya Gökalp'in etkisiyle hece ölçüsünü benimsedi ve bu türde verdiği başarılı örnekler sayesinde “Hecenin Beş Şairi”nden biri olarak ünlendi. 1915'te edebiyat öğretmenliğine başlayan Ortaç, edebi faaliyetlerine çeşitli dergilerde yazarak devam etti. Asıl yükselişini ise 1922'de Orhan Seyfi Orhon'la birlikte çıkarmaya başladıkları “Akbaba” adlı mizah dergisi ile yaşadı. Kısa sürede en ünlü mizah yazarlarından biri haline geldi ve ölümüne değin dergiyi çıkarmaya devam etti. Dönemine yayıncılık faaliyetleriyle damga vuran Ortaç, 1946-1954 yılları arasında milletvekilliği de yaptı. Ortaç, 1967'de, doğduğu şehirde hayatını kaybetti.
Yusuf Ziya Ortaç'ın Bizim Yokuş diye bahsettiği yokuş kitabın ilkcümlelerinde de göreceğimiz üzere Babıâli Yokuşu'dur. BabıâliYokuşu, bir dönem başta İstanbul olmak üzere Türk yayıncılığınınkalbinin attığı yerdir. Kitabevleri, gazeteler, matbaalar… Oyokuş, deyim yerindeyse koca bir kültür-sanat pasajıdır. İçindeServet-i Fünunları, Akbabaları, Kehkeşanları, Safahatları, Hürriyetleri, Cumhuriyetleri, CenapŞehabettinleri, Rıza Tevfikleri, Ziya Gökalpleri, Ahmet Haşimleri, Aziz Nesinleri, Refik Halitleri, Reşat Nurileri yaşatan bir yokuş…
İstanbul'da 1895 yılında dünyaya gelen Yusuf Ziya Ortaç, edebiyata Vefa İdadisi'nde okurken aruz vezninde yazdığı şiirlerle başladı. Genç yaşta tanıştığı Ziya Gökalp'in etkisiyle hece ölçüsünü benimsedi ve bu türde verdiği başarılı örnekler sayesinde “Hecenin Beş Şairi”nden biri olarak ünlendi. 1915'te edebiyat öğretmenliğine başlayan Ortaç, edebi faaliyetlerine çeşitli dergilerde yazarak devam etti. Asıl yükselişini ise 1922'de Orhan Seyfi Orhon'la birlikte çıkarmaya başladıkları “Akbaba” adlı mizah dergisi ile yaşadı. Kısa sürede en ünlü mizah yazarlarından biri haline geldi ve ölümüne değin dergiyi çıkarmaya devam etti. Dönemine yayıncılık faaliyetleriyle damga vuran Ortaç, 1946-1954 yılları arasında milletvekilliği de yaptı. Ortaç, 1967'de, doğduğu şehirde hayatını kaybetti.